Dua etmek, bir kulluk vazifesidir, bir ibadettir. Dua eden kişi, kalbî olarak her şeyden yüz çevirip Âlemlerin Rabbi olan Allah’a döner, O’nun ile söyleşir, O’na içini döker… Dua etmeyi ihmal edenler, bir bakıma Allah’tan yüz çevirmiş hükmünde olurlar. Onlar, sebeplere güvenip sebeplere dayananlardır. Bu nedenledir ki umduklarını bulamazlar, bulsalar da iç huzurunu yakalayamazlar… İşlerinde şaşkınlığa düşerler… Böyleleri, kalbî olarak Allah’ı yönelmeyi, dua etmeyi ihmal ettiklerinden, işin içinden çıkılamadık sorunlarla karşılaşırlar. 

​

Kopyala yapıştır mantığıyla internette yüzlerce dua ve havas uygulamaları var. İzinsiz olarak bu uygulamaları yapanlardan pek çoğu cine-şeytana kapılıp ruh hastası olmuş ve altından kalkılamadık sorunlarla boğuşmaktalar… Bu asırda, evliyalar ve veliler sırda kaldıkları için, meydan cinlerin ve şeytanların askerleri olan medyumlara kalmış... Medyumlar da bu işleri ticarete dökmüşler. Allah’ın ayetlerini, evliyaların havas dua uygulamalarını para karşılığında sattıkları için de hüsrana uğramışlar. Hiçbir medyum, hiçbir astrolog, hiçbir biyoenerji uzmanı havas dua uygulamalarını yaptırmaya, okutmaya salahiyetli değil… Dua bir ibadettir. Müslümanlar, yalnızca zor zamanlarında değil, geniş ve huzurlu zamanlarında da bolca Allah’a dua etmelidirler… 

​

“De ki: (Ey insanlar!) ‘Kulluğunuz ve duanız olmasa Allah size ne diye değer versin! (Ey inkârcılar!) Siz O’nun dinini yalan saydığınız için bunun günahı artık yakanızı bırakmayacak!" (Son Ahit, Kuran-ı Kerim, Furkan suresi 77. Ayet)

​

Kendi kafalarına göre internetten havas duaları alıp bu uygulamaları yapanlardan pek çokları, akıl ve ruh sağlıklarını kaybetmişler. Bunlardan pek çoğuna da cinler musallat olmuş… Onlar, medyumlardan, cinci hocalardan medet bekleyip kendilerini tasdik ettikleri için de ebedî hüsrana uğramışlar… 

​

“Kim bir kâhine (gelecekle ilgili bilgiler/sırlara vakıf olduğunu iddia eden) veya bir arrafa (müneccim/astroloji bilgisiyle gaybı bildiğini iddia eden kimse, medyum) gitse ve onun söylediklerini tasdik etse, Muhammed (sav)’e indirileni inkâr etmiş olur.” (Kenzu’l-Ummal, h. No: 17684)

​

Havas dua uygulamalarını yapacak olan kişiler, dualarını ettikten sonra, hâsıl olan sevapları kesinlikle şöyle bağışlamalılar: (Hâsıl olan sevapları, Peygamber Efendimizin, Süreyya Hadi Ülker’in tarikat silsilesindeki bütün evliyaların ruhuna, bu havas uygulamasının sahibi olan evliyanın ruhuna bağışladım. Vasıl eyle ya Rabbi!” desinler… Bu dua bağışlama şekli, havas dua uygulaması yapacak kişiler için birer ruhsattır, izindir. Bu söylediklerimizi iyi anla… Havas dua uygulamalarının sevaplarını ön gördüğümüz şekilde bağışlamayanlar, ruhsatsız bir iş yapmış olacaklarından bu dua uygulamalarından zarar görürler, umduklarını da elde edemezler… İnanan Müminlere mübarek olsun…

​

Süreyya Hadi Ülker

Hizirlayolculuk.com