Rical’ül-gayp Kırklar Evliyası Opr. Dr. Hüseyin Münir Derman Notları
HAZRETİ FATIMA, KADINLARIN ÜSTÜN YARATILIŞ SIRRI VE TESETTÜR …
Eşlerini hor görüp onlara hakaret eden, dayak atan, eziyet eden erkekler bitmeyen hesaba çekileceklerdir. Ne dinden olurlarsa olsunlar. İster fasık, ister münkir olsun, bu hesap hususi bir hesaptır. İstisnası toz kadar bile yoktur. Tövbesi de yoktur. Ancak kadın erkeğinin haberi olmadan sessiz, sözsüz hakkını helâl ettiğini kimseye bildirmeden Allah’tan istemesi şartı ile belki erkek hesaptan o da ucuz kurtulur. Kim olursa olsun Cenabı Hak Cennetini anaların ayağının altına sermiştir. Yukardaki hesapta (Kadını dövmede) kadının Âdem gibi topraktan değil, başka bir şeyden yaratılması dolayısıyla ona hakaret vardır. Bu nesne, (Kadının yaratılış sırrı) Nefsin Vahidetin’dir. O nedir bilir misin?.. Söylersem insan derhal çıldırır. Onun için delilik bizde kalsın da söylemeyelim. Doğrusunu Allah bilir... Eğer bizim deliliğimize biraz iştirak etmek murat ve arzunuz varsa ki muhakkak olacak; dediklerimi dinle. Söylemediklerimden kendine söz çıkarma… Şu sözleri düşün: Şeytan niçin Havva’yı kandırdı. Âdemi kandırmadı? Çünkü şeytan Âdeme secde etmemişti. Şeytan Melektir. Havva ile secde meselesi yoktur. Şeytan Hakkın emrinden çıkamaz. Emir olmadan cennete de giremez. Cenabı Hakkın bir muradıydı bu... Bilemeyiz. Havva topraktan yaratılmadığından onu kandırdı. Secde etmediği Âdemle işi kalmadı. Şeytanın arası yok Âdemle. Bu da bir sırdır. “Kadın şeytandır.” diye bir söz vardır. Şeytanın Âdeme secde etmediğine sebep Hakkın muradıdır. Emirdir bu… Yapacağı işleri kadın aynasında aksettirdiğinden kadına şeytan sözü ortaya çıkmıştır. Tamamıyla yanlıştır... Hatta böyle söylemek bile doğru değildir…
Sözle çizilmiş şu resme bak: (Hazreti Fatıma r.a için) Uzun boy, narin mütenasip vücut, beyaz ten, siyah uzun saçlar, iri siyah gözlü, sakin ve yavaş konuşur, düzgün cümlelerle, okuma ve yazma bilir, şairdi… Karanlıkta her yer nur içinde kalırdı. Yere kuvvetle basarak yürürlerdi. Resulü Ekrem Cebrail’e bile kıyam etmezdi. Yalnız Ona, huzurlarına girdiği zaman kıyam ederlerdi. Bu kendisinden bir parça olan: Hazreti Fatıma’dır. Bütün kadınların hatunluk sırrı, onda dünya yüzünde görülmüştür. Hak şefaatine nail eyleye... "Ehlibeyt" ondandır. Onun devamıdır. Ehlibeyti sevmek Fatıma’yı sevmektir... İşte ona benzemeye çalışan İslâm kadınının anasının ayağı altındadır cennet. Hadisin manası budur. Burada başka bir bahiste izah edilecek bir mesele vardır. İnsanın bir müspet ruhi, bir de menfi maddi yaradılış tarafı vardır. Menfi tarafla mücadele edilmez. Maddi tabiat kanunlarına tabii ve bağlıdır. Erkeklerde sakal bıyık vardır. Kadınlarda yoktur. Erkeklerde genel olarak saç dökülmesi vardır. Bıyık, sakal dökülmesi yoktur. Kadınlarda saç dökülmesi genel olarak yoktur. Bu husus yaratılıştaki ayrılığın neticesidir ve bir şey ifade ve ispat etmektedir. Hastalık, menfi tarafa, maddi cesede arız olan hal… Bu da sezilemeyen ahenkten ayrılma neticesidir. Bu da mikrop, hastalık perdesi ile gizlenmiştir. Müspet tarafın burada nizama bilerek veya bilmeyerek karşı durmasıdır ki bu bilirsiniz idraki güç bir isyandır…
Cenabı Allah, insanın neden ve nasıl halkedildiğini bildirmiştir. Hayvanların, nebatların cümlesinin nasıl ve neden halkedildiğini bildirmemiştir. Meleklerin nurdan, cinnilerin dumansız ateşten halkedildiği bildirilmiştir ve ilk hayatın suda başladığı ve balıkların halkedildiği de bildirilmiştir. Fakat neden ve nasıl halkedildiği hakkında bilgi yoktur. Bu bilgisizlik insanları nazariyeler kurmaya götürmüştür. Fenni, ilmi birçok hakikatler ortaya çıkarılmıştır. Bunların hepsinin böyle oluşlarının sebepleri ve niçinleri vardır. Bunlar, buzlu cam arkasında buğulu olarak bilinmektedir. Fakat asıl niçin ve sebep malumdur. Başka bir bahiste bunlar bilgi hududumuz dâhilinde izah edilecektir. Bu kitapta (Sorma, Söyleyemem, söylenemez) lafları bazı yerlerde geçmiştir. Bunun manası şudur: Bilgisizlik değildir! Söylenenlerden şüphe edilirse söylenen şeye töhmet edilmiş olur. Hakka karşı hürmetsizliktir. İnanılmayan bir şeye yalan isnat edilmiş olur. Bunu söyleyen de töhmet altında kalır. Küfür ve isyana girmiş olur. Öyle şeyler meseleler vardır ki inanılmadığı takdirde insan kâfir olur… Yani bilmeden Allah’ın varlığını inkâr etmiş duruma düşer. Kur’an’ın bildirdiklerine inanmayan kâfir olur. Bir kısmına inanıp da bir kısmına akli itiraz bile insanı kâfir yapar. Bir emri yapmamak başkadır. Böyle şey olmaz demek başkadır. Hakkın emirlerini yapmıyor. Fakat bazı emirleri yapmak şartı ile inanıyorsa kâfir olmaz. Efendim bizim inancımız vardır amma yapamıyoruz. Baloya gider, içki içer, kumar oynar, plaja çıplak girer, bunların hepsi küfürdedir. Gusül yapıyorlarsa bunlara kâfir denemez. Fakat gusül yapmıyorlarsa İslâm değildirler. Kâfirdirler. Yani küfürdedirler demektir. Bunları bilme de tamamıyla inkârdadırlar. Ne söylerse söylesinler...
Tırnak büyütmek, boya sürünmek, saç boyamak asıl rengini değiştirerek… Erkekler de dâhil, hele erkeklerde saç boyamak tamamıyla haramdır… Kadının çıplak gezmesi, plaja gitmesi, İslam âdeti olmadığı gibi o kimseye de helâl değildir, haramdır. Küfürde olana haram, helal diye zaten bir şey yoktur... Dünya ve nefsi kayıtlarından kurtulmaya çalış. O zaman cennet ve cehennem kayıtları da kalmaz. Geride ne kalır bilir misin? Bir parça çamur... Çamurdan yaratılan aslına döner. Ruh, Allah’ın emir cümlesindendir. Allahtan gelmiştir. Allaha dönecektir. Günahkârların cehennem azabından kurtulmaları için yapılan şefaat bir parça çamur içindir. Çamuru tekrar çamur olmadan temiz tutmaya çalış… Bu çamuru muhafaza için Resulün Sünnetlerinden ayrılma... Haram demek, Resulullahın Sünnetlerinden ayrılmadır. Resulü Ekrem Ali'ye : "Sen Fatıma'nın kölesi ol ki, o da senin cariyen olsun." Fatıma'ya : "Sen Ali'nin cariyesi ol ki, o da senin kölen olsun…" buyurmuştur. İşte İslam ailesinin düsturu budur…
Yazı, ricalül gayp Kırklar Evliyası Opr. Dr. Hüseyin Münir Derman’a aittir…
Hizirlayolculuk.com