HATIRALAR
SAUL AARON İLE HATIRALAR
PEYGAMBER EFENDİMİZİN S.A.V EHLİBEYTİNDEN BİR SEYDA DOSTUMUZUN FERHAT SAUL AARONLA İLGİLİ BİR HATIRASI…
Ferhat Saul Aaron seydanın sözünü kesip “Evet, Seydam… Biz, gerçekten de zibidinin tekiyiz!” Deyip seydaya gülümsedi ve sözlerini şöyle sürdürdü. “ Seyda bize geldiğinde, kendisine dikkatlice baktım. Sonra, içimden “ Seyda hem anne hem de baba tarafından hakiki bir seyyid… Hem kalp gözü açık olan Allah’ın bir veli kulu…” Dedim.
BESMELE HATMİNE KATILAN BİR ANNENİN, DOĞUŞTAN AMA OLAN ERKEK ÇOCUĞUNUN GÖZLERİNİN AÇILMASI MUCİZESİ…
Besmele, bir mucizedir… İki cihanda da sığınılacak en sağlam kaledir. Besmele hatmine katılanların kendileri unutsalar dahi, besmele ölüm anlarında, kabirlerinde, mahşerde asla onları unutmayacak… Kurtarıcı bir rahmet olarak sonsuz nuruyla, inşallah onları hep rahmetiyle kuşatacaktır…
ISSIZ BİR MEKÂNDA KARŞILAŞTIĞIM MANEVİ TUHAF ADAM…
Şehirden çok uzaklarda, ıssız bahçe aralarında dolanıyorum… Ağaçlar, bitkiler, kuşlar, börtü böcekler… Doğanın her tarafında sonsuz bir ilahi huzur… Başında sarı spor şapka, omuzunda kolları giyinik olmayan sarı pardösü, hafif kirli sakallı, orta yaşlı bir adam, tıpkı benim gibi yalnız başına o ıssız yerlerde dolanıyor…
Bir rical’ül gayp adamı, Mele Yakup’u, ziyaret…
“…İlinde yaşayan emekli bir imam var. Kendisini kimseye pek tanıtmaz. O Kırklardan olan bir velidir. Kendisini ziyaret edip duasını almanız sizler için iyi olur.” dedi. Kendisinden o zatın adresini aldım. Doktor bir öğrencimize konuyu açtım. Bizi, istediğimiz zaman kendisine götürebileceğini söyledi…
Meczup evliya Süleyman dayının ardından…
Kestane ağacının altında, beton duvar kenarına oturmuş, keskin kartal bakışlı birine gözüm ilişti. Çevresinde hiç kimse yoktu… Kendisine dikkatlice odaklandım. Çatır çatır gaypla konuşuyordu… Selam verdim, yanına oturdum… Kendisiyle koyu bir sohbete daldık… Şehitlik diyarında oturuyordu…