top of page

GAVSİ SANİ… - Flash Fiction

Övüyordu bir sufi “Seyda Gavsı Sani” diyerek şeyhini… Sufinin yanına ricalül gayp meşrep bir adam yaklaşıp sordu o sufiye:


-Gavs, dünyadaki bütün dilleri konuşur… Senin Gavsı Sani, dünyadaki bütün dilleri konuşabiliyor mu?

-Hayır! Anadili Kürtçedir, biraz da Türkçe biliyor…

-Gavs, bitkilerin, hayvanların dilini konuşur. Senin Gavsı Sani hayvanlarla, bitkilerle konuşabiliyor mu?

-Hayır!

-Gavs, bir müridin Âdem aleyhi selama kadarki neslinin adını bilir. Senin Gavsı Sani’de bu ilim var mı?

-Hayır!

-Gavs, kalplerden geçenleri, kalben sorulan bütün soruları cevaplar. Senin Gavsı Sani’de bu ilim var mı?

-Hayır!

-Gavs, ölüm anında, kabirde, Mahşerde dervişlerine erişir. Senin Gavsı Sani’de bu salahiyet var mı?

-Hayır!

-Gavs, en çaresiz hastaları duasıyla iyileştir. Senin Gavsı Sani’de bu manevi yetkinlik var mı?

-Hayır!

-Gavs, kendine intisap eden bütün sufilerin adlarını bilir. Senin Gavsı Sani kendisine intisap eden sufileri ismen tanıyor mu?

-Hayır!


Aman Allah’ım?! Gavsa ait saydığım bu vasıflardan hiçbiri bende de yok… Ah, bu güne kadar nasıl da farkına varmamışım?! Meğer ben de bir “Gavsmışım” haberim yok…


Ferhat Saul Aaron

Hizirlayolculuk.com

bottom of page