Geçicilik ve Süreklilik: Efemerin Kalıcı Yansıması
Düşünceler döner, zordur nefes almak
Biz geçiciyiz
Gel hemen yanıma
Kal burada sonsuzca
Tim Shaufert
Düşüncelerin girdabında, soluk almak bir maratonun son damlası gibi ağırdır. Efemeral olan bizleriz, geçici düşlerin, soluk alıp veren bedenlerin sahipleri. Kendini bana yanaştır, sürekliliğin kıyısında, zamanın ötesinde, sessizlikle dolu bir yatay sonsuzluğa uzan.
Rüzgarın hışırtısı, gecenin sessizliğine karışır. Düşünceler, karanlığın soğuk rüzgarlarıyla dolup taşar. Sonsuz bir gökyüzünde, yıldızların parıltısı kadar hızlı ve uçucu. Bir süreklilik düşün; sessiz bir beraberlik, düşlerin ötesinde bir yan yana.
Soluk almak, bir kelebeğin uçuşu kadar zorlaşır. Anlamlar, bilinmeyenin labirentine gizlenir. Ve yine de, en derin sessizlikte bile, umudun ışığı parlar. Bir şafağın sözü, yeniden doğuşun müjdesi.
Düşlerde, sürekli bir yan yana, bir iç içe vardır. Belirsizliğin içinde, sessizlik bir fısıltı kadar hafif ve tatlıdır. Sonsuzluk derinliklerine dalar, içimizdeki bilinmeyenleri ararız. Sessizliğin kalbinde, bir çiçeğin tomurcuklanmasını, bir rüyanın doğuşunu bekleriz.
Her bir yaşam, ayrı bir efsane, ayrı bir destan. Bu destan boyunca, umudu yüreğimizde taşırız, bir yıldız kadar parlak ve ulaşılmaz. Bu ışık, karanlığın derinliklerini deler, umut tohumlarını eker ve bizi hayata tutunmaya teşvik eder.
Yaşamın geçiciliği ve sonsuzluğu arasındaki bu dans, bir nehrin akışı gibi sürekli ve değişken. Karmaşanın ve belirsizliğin ortasında bile, içimizdeki umut ışığı yanar. Bu ışık, karanlığın örtüsünü yırtar, umudun tohumlarını eker ve bizi hayatta kalma mücadelesine teşvik eder. Böylece, karanlığın göğsünde, ışığın kalbinde, umudun yeşermesine izin veririz.
Saul Aaron