top of page

Yalnızlığın Sınavı

Ben gittiğimde arkamdan bakıp kalırsın, içini saran derin bir boşlukla. Sessizliğin ağırlığı altında ezilirken, gözlerin uzaklara dalar ve gözyaşların sessizce süzülür yanaklarından. Söyleyemediğin onca kelime, boğazında düğümlenir, hüzün bulutları içinde kaybolur gider. Acılara tutunmak gibi bir hal alır hayatın, çünkü içinde fırtınalar koparken dışarıya bir damla bile yansıtamazsın. Her şey birden anlamını yitirir, odadaki eşyalar bile soğuk ve yabancı gelir artık.


Her şey yerli yerinde durur, fakat hiçbir şey aynı değildir artık. Odada yankılanan sessizlik, kulağında uğuldayan bir fırtına gibidir. Bir zamanlar birlikte yürüdüğümüz yollar, şimdi seni yalnız bırakır, adımların boşluğa düşer. Günler dökülür yaprak yaprak, belirsiz anlara dönüşür. Zaman yavaşlar, anılar ise giderek daha keskin bir acı verir. O sıcak gülüşlerin, paylaştığımız anların gölgesi şimdi seni daha da karanlık bir yere çeker.


Geceler uzar, yıldızlar sanki daha uzakta parıldar. Odamızdaki ay ışığı bile sıcaklığını getirmez, duvarlar soğuk ve uzak gelir. Rüyalar bile artık seni avutmaz, sabahlar bir türlü ışık getirmez. Başım belada, gönlüm isyanda diye haykırmak istersin ama kalbindeki özlem, her nefeste biraz daha büyür, biraz daha ağırlaşır. Her uyanış, yeni bir hüzün katmanını beraberinde getirir. Her gecenin sabahı, seni bir kez daha yalnız bırakır. Bir zamanlar huzur bulduğun şeyler, şimdi sadece acı ve yalnızlık getirir.


Gittiğimde, bıraktığım hatıraların gölgesinde yaşarsın. Anılar, ruhunu sarar, zaman zaman yüzünü güldürür, zaman zaman gözlerini yaşartır. Bir tebessüm ederken, ardından gelen hıçkırıklarla yüreğin sızlar. Her hatırlayış, seni bir kez daha geçmişe götürür, orada bıraktığın o anlara, o duygulara. Şafak türküsü gibi kulaklarında yankılanır geçmişin hatıraları. Bir zamanlar mutlulukla baktığın fotoğraflar, şimdi sadece özlemi ve kaybı hatırlatır.


Gün gelir, alışır gibi olursun ama eksikliğim hep hissedilir. Yeni başlangıçlar, yeni umutlar peşine düşersin belki, fakat içindeki boşluğu doldurmak kolay değildir. Her adımında, her bakışında, her nefes alışında ben varsam eğer, unutmak mümkün olmaz. Yeni insanlar, yeni anılar belki yaralarını hafifletir ama derinlerde bir yerlerde hep bir eksiklik kalır. Geçmiş, sürekli bir gölge gibi peşinde dolaşır, her yeni adımında seni geriye çeker.


Ardımda bıraktığım hüzünle başa çıkmak, seni güçlendirir belki, ama izler hep kalır. Hayat devam eder, sen de devam edersin ama biliyorum, ben gittikten sonra hiçbir şey aynı olmaz. Yalnızlık, zamanla alıştığın bir dost gibi olur ama asla tam anlamıyla kabullenemezsin. Her anının ardında bir özlem, her gülüşün ardında bir hüzün saklı kalır. Biraz da sen ağla dersin belki içinden ama hayatın ritmi değişir, sen de değişirsin ama geçmişin izleri asla silinmez.


Dünya bir imtihan yeridir ve sen benimle sınandın. Bu sınavda kayıp mı ettin, kazanç mı sağladın, yakın bir zamanda göreceksin. Benimle yaşadığın her an, her duygu bir sınavın parçasıydı. Belki daha güçlü oldun, belki daha kırılgan. Bu sınavın sonucunu görmek, seni şaşırtacak. Her ne olursa olsun, bu sınavın bir parçası olarak hatıralarımızı taşıyacaksın.


Ben gittim buralardan, kendime yeni bir sevgili buldum. Geride bir sen kaldın, bir de benimle olan sınavın...


Saul Aaron

© Hizirla Yolculuk 2021-2023
bottom of page