top of page
Image by Patrick Fore

MİSAFİR KALEMLER

İyi bil ki, cesur bir yüreğin gölgeleri korkudan silinir. Kendi nefsinin karanlıklarına cesaretle karşı durmayan biri, nasıl olur da sevdiğine ulaşabilir? Korku, bir zindandır. Korku, insanı içine hapseder, onu dünyaya bağlar, cesurca yürüyemeyen kişi, dünyada takılı kalır.

Gölgenle Yüzleş

İyi bil ki, cesur bir yüreğin gölgeleri korkudan silinir. Kendi nefsinin karanlıklarına cesaretle karşı durmayan biri, nasıl olur da sevdiğine ulaşabilir? Korku, bir zindandır. Korku, insanı içine hapseder, onu dünyaya bağlar, cesurca yürüyemeyen kişi, dünyada takılı kalır.

Sıkıntı, bunalma, daralma hep bir noktayı gösterir. Biz, Hak’dan uzağız. Uzak olduğumuz için de bu güzellikler iklimine yaklaşamıyor, tedirginlik içinde yaşıyoruz. Önemli olan iyiye ve güzele doğru bir adım atabilmek.

Seven, sevilir, saygı gösteren saygı görür...

Sıkıntı, bunalma, daralma hep bir noktayı gösterir. Biz, Hak’dan uzağız. Uzak olduğumuz için de bu güzellikler iklimine yaklaşamıyor, tedirginlik içinde yaşıyoruz. Önemli olan iyiye ve güzele doğru bir adım atabilmek.

Burası da gurbet orası da; ama birinde amaç birlikteliğinde yazgı birlikteliği yaptığım insanlarla bir arada olmanın verdiği güven, diğerinde apayrı yönlere koşan bir aradaki insanların hiçbir iletişime dayalı olmayan sopsoğuk birliktelikleri...

Hava Nasıl Oralarda ?!

Burası da gurbet orası da; ama birinde amaç birlikteliğinde yazgı birlikteliği yaptığım insanlarla bir arada olmanın verdiği güven, diğerinde apayrı yönlere koşan bir aradaki insanların hiçbir iletişime dayalı olmayan sopsoğuk birliktelikleri...

Efendim, siz Rânâ Hanım’dan başka kimseye âşık olmadım, dünyaya bir daha gelecek olsaydım yine ona âşık olurdum diyorsunuz. Peki, size aşkını tek taraflı ilân eden hanımlar var mıydı o yıllarda?

DÜNYAYA BİR DAHA GELECEK OLSAYDIM YİNE RANA HANIMA AŞIK OLURDUM

Efendim, siz Rânâ Hanım’dan başka kimseye âşık olmadım, dünyaya bir daha gelecek olsaydım yine ona âşık olurdum diyorsunuz. Peki, size aşkını tek taraflı ilân eden hanımlar var mıydı o yıllarda?

Çocukluk çağının masum aşkları, gençlik, orta yaşlılık ve son nefese kadar dinmeyen, ardı arkası kesilmeyen deniz dalgaları gibi hep gönül sahillerine vurup duran aşk… Çekim büyüsüne kapılanları onsuz yapılamaz hale sokan ve sonu belirsiz bir limana taşıyan aşk… Bu aşkı yaratan, âlemlerin Rabbi Vedud’den başka kim olabilir ki?

Aşklardan Arta Kalan

Çocukluk çağının masum aşkları, gençlik, orta yaşlılık ve son nefese kadar dinmeyen, ardı arkası kesilmeyen deniz dalgaları gibi hep gönül sahillerine vurup duran aşk… Çekim büyüsüne kapılanları onsuz yapılamaz hale sokan ve sonu belirsiz bir limana taşıyan aşk… Bu aşkı yaratan, âlemlerin Rabbi Vedud’den başka kim olabilir ki?

Tasavvufta bir “ İbnül Vakt” kavramı vardır. Zamanın çocuğu, demektir kısaca. Yani dünle oyalanmayan. Çünkü acı veya tatlı, güzel veya çirkin, dün geçip gitmiştir.

YUMMA GÖZÜN KÖR GİBİ

Tasavvufta bir “ İbnül Vakt” kavramı vardır. Zamanın çocuğu, demektir kısaca. Yani dünle oyalanmayan. Çünkü acı veya tatlı, güzel veya çirkin, dün geçip gitmiştir.

“Sen bu satırları okurken ben çok uzaklarda olacağım." diye bir ifade ile karşılaşıyoruz.

ÇOK UZAKLARDA OLACAĞIM...

“Sen bu satırları okurken ben çok uzaklarda olacağım." diye bir ifade ile karşılaşıyoruz.

Günümüz insanları bir bunalım içinde. Çünkü kendi kendileriyle dost değiller. Mütemadiyen nefsaniyetlerinin peşinden gidip kendi kendilerini didikliyorlar, tüketiyorlar. İçimizdeki ilahi enerjiyi hayra kullanmadığımız sürece hepimiz hüsran içinde kalacağız.

DOST KİMDİR? KİMLERLE DOST OLUNUR?

Günümüz insanları bir bunalım içinde. Çünkü kendi kendileriyle dost değiller. Mütemadiyen nefsaniyetlerinin peşinden gidip kendi kendilerini didikliyorlar, tüketiyorlar. İçimizdeki ilahi enerjiyi hayra kullanmadığımız sürece hepimiz hüsran içinde kalacağız.

Şükürler olsun bu yıl da Ramazan ayının güzelliklerini idrak ediyoruz. Duyan, düşünen, hisseden insanlar için Ramazan ne mübarek bir aydır. Bu ayda bütün güzellikler kâinata dolar, bu ayda rahmet kapıları açılır. Bu ayda bolluk, bereket ve ilahi ihsanlar bütün kapıları çalar. Gönül dünyalarını arıtarak, temizleyerek bu aya lâyık olduğu değeri verebilenler ne mutlu insanlardır.

RAMAZANIN GÜZELLİĞİ

Şükürler olsun bu yıl da Ramazan ayının güzelliklerini idrak ediyoruz. Duyan, düşünen, hisseden insanlar için Ramazan ne mübarek bir aydır. Bu ayda bütün güzellikler kâinata dolar, bu ayda rahmet kapıları açılır. Bu ayda bolluk, bereket ve ilahi ihsanlar bütün kapıları çalar. Gönül dünyalarını arıtarak, temizleyerek bu aya lâyık olduğu değeri verebilenler ne mutlu insanlardır.

İnsanoğlu kadın, erkek, genç, ihtiyar hep hayat boyu bir ilginin, bir sevginin, bir saygının özlemi içinde yaşıyor. Hiçkimse bu duygudan uzak yaşayamaz. Yerine göre minicik bir söz, ilgi, yakınlık bir insana yepyeni bir yaşama sevinci, huzur ve mutluluk getirebilirdi.

PAYLAŞMAK Kİ O EN GÜZEL

İnsanoğlu kadın, erkek, genç, ihtiyar hep hayat boyu bir ilginin, bir sevginin, bir saygının özlemi içinde yaşıyor. Hiçkimse bu duygudan uzak yaşayamaz. Yerine göre minicik bir söz, ilgi, yakınlık bir insana yepyeni bir yaşama sevinci, huzur ve mutluluk getirebilirdi.

Ne zaman söz edepten, incelik ve zarafetten açılsa aklıma hemen Paşa Dede Hazretleri gelir, ömrüm boyunca tanıdığım en güzel, en zarif insanların arasında o mübarek sultanın erişilmez bir yeri vardı. Duruşu, oturuşu, giyim kuşamı, konuşması, sesinin tonu, hitap şekli aklın havsalanın erişemeyeceği bir güzelliği yansıtırdı. Ses tonu her zaman bir mayıs akşamı kadar güzeldi, şiir dolu idi. Daima konuşurken karşısındaki insanları yüceltir, onure ederdi.

PAŞA DEDE HAZRETLERİ...

Ne zaman söz edepten, incelik ve zarafetten açılsa aklıma hemen Paşa Dede Hazretleri gelir, ömrüm boyunca tanıdığım en güzel, en zarif insanların arasında o mübarek sultanın erişilmez bir yeri vardı. Duruşu, oturuşu, giyim kuşamı, konuşması, sesinin tonu, hitap şekli aklın havsalanın erişemeyeceği bir güzelliği yansıtırdı. Ses tonu her zaman bir mayıs akşamı kadar güzeldi, şiir dolu idi. Daima konuşurken karşısındaki insanları yüceltir, onure ederdi.

Ancak fıtratına göre, varoluş kanunlarına göre, Allah’ın ve Resul’ün ölçülerine göre yaşayanlar, severler, sevilirler, mesut ve bahtiyar olurlar. Bütün evreni renk ve ışık içinde görürler. Yunus gibi, “Sevdiğimi demez isem, sevgi derdi boğar beni.” diyebilirler.

SÜKÛTUN ŞİİRİYETİ

Ancak fıtratına göre, varoluş kanunlarına göre, Allah’ın ve Resul’ün ölçülerine göre yaşayanlar, severler, sevilirler, mesut ve bahtiyar olurlar. Bütün evreni renk ve ışık içinde görürler. Yunus gibi, “Sevdiğimi demez isem, sevgi derdi boğar beni.” diyebilirler.

bottom of page