top of page
Image by Patrick Fore

MİSAFİR KALEMLER

“Bal bal demekle ağız tatlanmaz.” diye bir söz vardır. Din, tasavvuf gibi manevi değerler, yaşanmayıp, uygulanmayıp, günlük hayata geçirilmeyip sadece edebiyatı yapıldıkça, huzur da mutluluk da fersah fersah bizden uzak kalacak… Hayret edecek ne var?

MUTLULUĞA GİDEN YOLLAR…

“Bal bal demekle ağız tatlanmaz.” diye bir söz vardır. Din, tasavvuf gibi manevi değerler, yaşanmayıp, uygulanmayıp, günlük hayata geçirilmeyip sadece edebiyatı yapıldıkça, huzur da mutluluk da fersah fersah bizden uzak kalacak… Hayret edecek ne var?

Necip Fazıl’ın din ve tasavvuf, tarih konularında yazdığı yazılar, tekrar tekrar basılan kitapları yalnız Türkiye için değil, bütün dünya için dili ve tavrı itibariyle yepyeni ve kendine özgüdür...

BÜYÜK ŞAİR, BÜYÜK MÜTEFEKKİR: “NECİP FAZIL KISAKÜREK”

Necip Fazıl’ın din ve tasavvuf, tarih konularında yazdığı yazılar, tekrar tekrar basılan kitapları yalnız Türkiye için değil, bütün dünya için dili ve tavrı itibariyle yepyeni ve kendine özgüdür...

Düşünce adamları, insanların dünyaya bakış tarzlarını değiştirmek suretiyle cemiyete tesir ederler. Kalem, kullanmasını bilenlerin elinde kılıçtan daha tesirlidir.

HÜR DÜŞÜNEBİLMEK…

Düşünce adamları, insanların dünyaya bakış tarzlarını değiştirmek suretiyle cemiyete tesir ederler. Kalem, kullanmasını bilenlerin elinde kılıçtan daha tesirlidir.

Dünyada en az altı milyar insan yaşıyor, altı milyar ayrı düşünce olabilir, ama müsaade edin de ben de kendi hayatımı yaşayayım.

GÜZEL GÖREN GÜZEL DÜŞÜNÜR…

Dünyada en az altı milyar insan yaşıyor, altı milyar ayrı düşünce olabilir, ama müsaade edin de ben de kendi hayatımı yaşayayım.

Bir izleyicim bana konuşmalarımda en fazla sevgi konusunu ele aldığımı yazmış, sebebini soruyor.
Ben gerçekten sevgiyi hayatın dayanak noktası olarak görüyorum. Mevlana “Sevgiden bakır altınlaşır.” diyor. Sevgiyle düşmanın dost olacağı inancındayım.

GERÇEK SEVGİYİ YAŞAMAK...

Bir izleyicim bana konuşmalarımda en fazla sevgi konusunu ele aldığımı yazmış, sebebini soruyor.
Ben gerçekten sevgiyi hayatın dayanak noktası olarak görüyorum. Mevlana “Sevgiden bakır altınlaşır.” diyor. Sevgiyle düşmanın dost olacağı inancındayım.

İslam baştanbaşa bir estetik ve güzelliktir, bir güzel sanattır. Bunun aksini iddia edenler büyük bir yanılgı içindedirler. Örneğin Mevlana hem büyük bir İslam âlimi, hem de büyük bir sanatçıdır. Dinden sevgiyi, felsefeyi, estetiği çıkarırsanız geriye ne kalır?

İSLAM VE SANAT

İslam baştanbaşa bir estetik ve güzelliktir, bir güzel sanattır. Bunun aksini iddia edenler büyük bir yanılgı içindedirler. Örneğin Mevlana hem büyük bir İslam âlimi, hem de büyük bir sanatçıdır. Dinden sevgiyi, felsefeyi, estetiği çıkarırsanız geriye ne kalır?

Dilenciler aslında yoksul olmadığı halde kendisini yoksul göstermek suretiyle imkânı olanlardan sözle, yazıyla, davranışlarıyla para veya eşya isteyen kimselerdir. Bunlar istekte bulunduğu kişilerin duygularını sömürmek yoluyla amaçlarına ulaşmak isterler.

DİLENCİLER VE DİLENCİLİK ÜZERİNE…

Dilenciler aslında yoksul olmadığı halde kendisini yoksul göstermek suretiyle imkânı olanlardan sözle, yazıyla, davranışlarıyla para veya eşya isteyen kimselerdir. Bunlar istekte bulunduğu kişilerin duygularını sömürmek yoluyla amaçlarına ulaşmak isterler.

Münir Derman Hazretleri'nin Almanya'da Frankfurt Hayvanat Bahçesini gezerken yaşadığı olaylar hayli uzundur. Özetleyelim. Hayvanat bahçesinde üç saat dolaşıyor.

RİCALÜL GAYP KIRKLAR EVLİYASI OPR. DR. HÜSEYİN MÜNİR DERMAN’IN ALMANYA FRANKFURT’TA ASLANLA KONUŞMASI ve HELAL KAZANCI YEMEYEN FARELER…

Münir Derman Hazretleri'nin Almanya'da Frankfurt Hayvanat Bahçesini gezerken yaşadığı olaylar hayli uzundur. Özetleyelim. Hayvanat bahçesinde üç saat dolaşıyor.

Yıl 1978 idi (Tanışmamızın 41. yılı) Yurdanur Hanım kapıyı çaldı. “Münir Hocam gelmiş hadi  gidiyoruz!..” dedi.

OPR. DR. HÜSEYİN MÜNİR DERMANLA İLK TANIŞMA…

Yıl 1978 idi (Tanışmamızın 41. yılı) Yurdanur Hanım kapıyı çaldı. “Münir Hocam gelmiş hadi gidiyoruz!..” dedi.

Hakk’ın zikriyle dolan gönül, başka aldatıcı güzelliklere iltifat etmez. Kalp sırlarını saklayan, gayb âleminin sırlarına kavuşur. Bütün maksadını tek şeye bağlayana Allah yeter. Bir kimse Allah’ın rızası yolunda çalışırsa başkalarının darılması onu üzmez.

İNSAN VE NEFİS

Hakk’ın zikriyle dolan gönül, başka aldatıcı güzelliklere iltifat etmez. Kalp sırlarını saklayan, gayb âleminin sırlarına kavuşur. Bütün maksadını tek şeye bağlayana Allah yeter. Bir kimse Allah’ın rızası yolunda çalışırsa başkalarının darılması onu üzmez.

Beş yaşında küçük bir çocuktum. Rahmetli annem edebiyat öğretmeniydi. Üç dil bilen, çok kültürlü bir hanımefendiydi. Aynı zamanda çok titizdi. Bütün ev işlerini kendisi yapardı. Romatizmadan mustaripti. Yorulduğu, ayakta çok kaldığı zaman ağrıları başlar, hemen divanda on, on beş dakika istirahate çekilirdi. Yatarken muhakkak eline bir kitap alır, kaldığı yerden okurdu. Böylece her dakikasını değerlendirirdi. Bir gün “Anneciğim, zaten çok kısa bir süre dinleniyorsun. O zaman içinde kitaptan ne kadar okuyabilirsin?” diye sordum. Annem güldü: “Yavrum, o süre içinde pek çok sayfa okunur, o kadar zamanımı niye boşa geçireyim?” dedi. Bu söz, bana ömür boyu unutamayacağım bir ders oldu.

ZAMAN NASIL DEĞERLENDİRİLİR?

Beş yaşında küçük bir çocuktum. Rahmetli annem edebiyat öğretmeniydi. Üç dil bilen, çok kültürlü bir hanımefendiydi. Aynı zamanda çok titizdi. Bütün ev işlerini kendisi yapardı. Romatizmadan mustaripti. Yorulduğu, ayakta çok kaldığı zaman ağrıları başlar, hemen divanda on, on beş dakika istirahate çekilirdi. Yatarken muhakkak eline bir kitap alır, kaldığı yerden okurdu. Böylece her dakikasını değerlendirirdi. Bir gün “Anneciğim, zaten çok kısa bir süre dinleniyorsun. O zaman içinde kitaptan ne kadar okuyabilirsin?” diye sordum. Annem güldü: “Yavrum, o süre içinde pek çok sayfa okunur, o kadar zamanımı niye boşa geçireyim?” dedi. Bu söz, bana ömür boyu unutamayacağım bir ders oldu.

Görme de bir eğitim ister. Hem de nasıl bir eğitim... Goethe’den sonra, Alman Edebiyatının en büyük ismi olan Rilke’yi okuyacak olursak, bu hususta hepimiz bir fikir ediniriz. Rilke, birçok kitabına “Görmeyi öğreniyorum.” diye başlar.

GÖRMEYİ ÖĞRENMEK

Görme de bir eğitim ister. Hem de nasıl bir eğitim... Goethe’den sonra, Alman Edebiyatının en büyük ismi olan Rilke’yi okuyacak olursak, bu hususta hepimiz bir fikir ediniriz. Rilke, birçok kitabına “Görmeyi öğreniyorum.” diye başlar.

bottom of page