DİLENCİLERİ AŞAĞILAYAN BİR AMCANIN HIZIR ALEYHİ SELAMLA KARŞILAŞMASI…
“Ben PTT’de postacıydım. Namazımı kılar, orucumu tutar, İslami bir hayat yaşamaya çalışırdım. Ancak fıtrat olarak dilencilerden haz almaz, onlara sadaka vermez, kendilerini hep aşağılardım. Sakat olan dilencilere “Yalandan böyle yapıyorsunuz. Sizin eliniz ayağınız sağlam. Arslan gibi adamsınız. Dilenmeye utamıyor musunuz? Gidin iş bulup çalışın. İslam’da dilencilik var mı?, diye çıkışır, kendilerini azarlar, kovardım…
Urfa’nın bir ilçesinde posta memuruydum. Kuşluk vaktiydi. Sabah namazı için hazırlık yapıyordum. Evimizin az ilerisinde bulunan çeşmeden abdest almak için hazırlık yapıyordum. Tepeden aşağıya doğru inen kısa boylu bir dedeye gözüm ilişti. Bir eşekle bana doğru yaklaşıyordu. Yanıma gelip selam verdi. Saygıyla selamına karşılık verdim. Bana Kürtçe “Allah rızası için bana biraz un verir misin evladım…” dedi. Kürtçeyi, çok iyi biliyordum. Söylediğini de anlamıştım. Ancak, kendisini anlamamazlıktan gelip “ Ne istiyorsan Türkçe söyle, Kürtçe bilmiyorum.” dedim. O dede bana “ Sen ayı mısın, hayvan mısın? Müslümanız, hepimiz din kardeşiyiz.” dedi. Bu söze çok sinirlenmiştim. Öfkelenerek “ İslam’da dilencilik var mı?” diye yaşlı dedeye çıkıştım. O yaşlı dede tekrar bana “ Sen ayı mısın, hayvan mısın?” deyince çok sinirlendim. Kendisi yaşlı olduğundan, öfkeyle eşeğine tekme atmak için ayağımı tam kaldırmıştım ki yaşlı dede eşeğiyle birlikte yarılan toprağın içine girip gözden kayboldu…
“Eyvah ben ne yaptım. Hızır aleyhi selama tekme attım!” diyerek büyük bir pişmanlıkla dizlerimi dövdüm. Yıllarca üzüldüm. Bu olaydan sonra Allah’a tövbe ettim. Dilencileri kovmayı, onları aşağılamayı terk ettim…”
2015 yılında bu hadiseyi bizzat İhsan amcadan dinleyip naklediyorum.
Rumuz: Ahmet Efe