top of page

CENNET EŞLERİ VE CENNETTE CİNSEL HAYAT…

"Cennet eşleriyle ligili yazılacak sırların sonuncusu."


Dünya; cennet yurdunun milyarda biri bile olmayan berbat bir kopyası gibi… Dünyada; dağlar, bahçeler, meyve ağaçları, güller, çiçekler, denizler, ırmaklar, nehirler vb. var. Erkeklerle, kızlar arasında yaşanan tutkulu aşklar ve eşler arasında cinsel ilişki var… Gökyüzü; yıldızlar ve güneş var… Bunların tümü Cennet yurdunda da var… Dünyadan farkıysa katrilyonlarca mertebede çok daha alımlı ve baş döndürücü olmasıdır.


Cennet kızlarından bazıları dünyadaki ergen kızlar gibidirler. Yani göğüsleri yeni tomurcuklanmıştır…


“Şüphesiz ki cennette takva sahipleri için umulanı buldukları yerler; bahçeler, üzüm bağları, memeleri yeni tomurcuklanmış gibi kabarmış yaşıt kızlar, içki dolu kâseler vardır” (Nebe suresi, 31, 32, 33, 34. Ayetler).


Söz konusu ayette bahsi geçen “Memeleri yeni tomurcuklanmış” cennet kızları, ergen değiller. Çünkü Cennette yaş sabittir… Yani bahsi geçen cennet kızları beş on sene sonra büyüyüp yetişkin olmazlar… Ayrıca o kızlar, Âdem aleyhi selamın neslinden değiller… Âlemlerin Rabbi olan Allah, söz konusu kızları Cennette yaratmış ve cennete girecek erkeklere eş olarak vermeyi vadetmiş…


Kıyamet gününden sonra insanlar, Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın “kün fe yekün” emriyle yeniden diriltilirler… Ölen insanların kuyruk sokumundaki atomlarına, berzahtaki nefisleri ve Allah katına yükselen ruhları gelir… Üç unsur bir araya gelince insanlar cisimleşip ayağa kalkarlar ve Mahşer yerine doğru yola koyulurlar… Bu yolculuk çok zahmetlidir ve Mahşere yürüyüş elli bin yılı bulur… Ölen kimseler, hangi yaşta ölmüşlerse Mahşer günü o bedenle o yaşta ve o simayla kalkarlar…


Kitabı sağdan verilen Cennet ehli Cennete girerken; Allah tarafından olağan üstü bir cemalle yeniden yaratılırlar. Yani dünyadaki fiziksel bedenleriyle, simalarıyla, dünyadaki ve Mahşer yerindeki yaşlarıyla Cennete girmezler… Makamlarına göre kadınlar; ceylan gözlü bakire genç kızlar olarak; erkekler de çok yakışıklı delikanlılar olarak cennete girerler… Cennette; sonsuza kadar bu yaş ve sima güzelliği değişmez, hep aynı kalır…


Şöylesi bir sual hatıra gelebilir “Cennete giren bayanların ve erkeklerin yüz güzellikleri aynı mıdır?” Kesinlikle hayır! Herkes kendi manevi mertebesine göre yüz güzelliğine ve çekiciliğe sahip olur…


Örneğin peygamberlerin yüz güzellikleri bir güneş; Hanif bir Müminin cennetteki yüz güzelliği yalnızca bir el feneri gibi… Aralarında hiçbir ilgi yok…


Cenette; şehitlerin, evliyaların, velilerin özellikle de ricalül gayp velilerinin yüz güzellikleri çok farklı olur… Bir ricalül gayp velisinin yüz güzelliği, bir milyon ise, Hanif bir Müminin yüz güzelliği on hükmünde kalır… Milyon nere on nere…


“Bütün bu farklar yalnızca yüz güzelliğinde mi olur?” Hayır! Giydikleri elbise, yedikleri yemekler, içtikleri içecekler, cinsel ilişki gücü ve hazzı; cennette Allah’ı görme hazzı, eşlerinin güzelliği ve çekiciliği vb. temalarında da benzer farklılıklar söz konusu olur…


Cennete giriş anında; kin, nefret, dedikodu, yalan söylemek, haset vb. nefse ait bütün olumsuz sıfatları Allah yok eder… Yeme içme tutkusu, cinsel ilişki gereksinimi dünyada on ise cennette on milyar mertebesine çıkar… Çünkü cennet nimetleri sonsuzdur, o nimetlerden bolca yararlanmaları için Allah; cennette yeme içme tutkusunu, cinsel ilişkiye girme arzularını milyarlarca değere yükseltir…


Şöylesi bir sual hatıra gelebilir: “Eşi cennete giremeyenlerin cennet eşi kim olacak?” Âlemlerin Rabbi olan Allah, eşi cehennemde olanları birbirleriyle evlendirir… Cennette hiçbir kimse eşsiz kalmaz…


Boşanıp evlenmeyen veya evlenmeden vefat eden bayan ve erkeklerin cennet eşi kimler olur? Eşi cehennemde olan cennetlik kimseler kendilerine eş olarak verilir… Ayrıca erkeklerin cennet hurilerinden eşleri olur… Boşanıp evlenmeyen ya da hiç evlenmemiş olan cennetlik bayanlar, makamlarına göre eşi cehennemde olan erkeklere eş olurlar…


“Cennette tek eşlilik mi var?” Bayanlar için evet… Erkekler için hayır… Örneğin Peygamber Efendimizin (sav) dünyada on iki eşi vardı… O eşler; cennet yurdunda da yine Peygamber Efendimizin (sav) eşleri olacaklar… Ayrıca, Peygamber Efendimizin (sav) cennette hurilerden sınırsız eşleri olur…


Her insanın cennetteki eş sayısı; manevi mertebesine göre farklı farklı olur…


"Allah Azze ve Celle sizden cennete dâhil ettiği her mümine yetmiş iki hanım verir. Bunların ikisi hurilerden ve yetmişi cehennemlik olanların cennetlik hanımlarındandır” (İbn-i Mace, Zühd 39).


“Ey Resulüm, iman edip Salih amellerde bulunanları müjdele. Gerçekten onlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Kendilerine rızık olarak bu ürünlerden her yedirildiğinde: "Bu daha önce de rızıklandığımızdır" derler. Bu, onlara, dünyadakine benzer olarak sunulmuştur. Orada, onlar için tertemiz eşler vardır ve onlar orada süresiz kalacaklardır”( Bakara suresi, 25. Ayet).


“Kendileri ve eşleri, gölgeliklerde, tahtlar üzerinde yaslanmışlardır” (Yasin Suresi, 56. Ayet).


Cennet kızları; şehvet dolu bakışlarıyla eşini eriten bir kışkırtıcılığa sahipler, bu kızlar, şehvet dolu bakışlarını yalnızca eşlerine çevirme tutkusuyla yaratılmışlar... Dünyada olduğu gibi şehvet dolu bakışlarını başka erkeklere çevirmezler…


“Ve yanlarında bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş iri gözlü huriler vardır” (Saffat Suresi, 48. Ayet).


“Ve yanlarında bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş yaşıt kızlar vardır” (Sad Suresi, 52. Ayet).


Cennet kızlarıyla daha önce hiçbir kimse cinsel ilişkiye girmemiştir. O kızlar bakiredirler ve ilk defa cennet eşleriyle cinsel ilişkiye girerler… Dünyadaki cinsel ilişkiden alınan haz on ise cennetteki kızlarla cinsel ilişkiye girme hazzı en az bir milyar sayısal değerde… Aralarında hiçbir ilgi yok… Cennette cinsel ilişki vardır, cennet kızlarıyla cinsel ilişkiden alınan haz, yıllarca etkisini sürdürür ve insanı aşk sarhoşu ederek kendinden geçirir… Eşleriyle cinsel ilişki öncesinde içtikleri cennet içkileri de bin yıllarca kendilerine haz verir, zevkten kendilerini erim erim eritir…


“Onlara daha önce hiçbir insan ve cin dokunmamıştır” (Rahmân Suresi 74. Ayet).


Halk arasında yaygın olan şöylesi bir kanı var: “Dünyadaki bayanlar cennet hurilerinden daha güzel olacaklar…” Bu düşünce, tamamen hayal mahsulü ve uydurmadır. Hiçbir bayan; cennet kızları gibi güzel, çekici ve şehvetli olamaz… Çünkü huriler günahsız ve masum olduklarından; cennetin en üst mertebedeki güzelliğiyle yaratılmışlar... Oysa cennete giden bayanlar Hazreti Meryem değiller ve pek çok günahları var… Cennete giren bayanlar manevi makamlarına göre cennet güzelliği elde ederler… Bayanların manevi makamları ne kadar yüksek olursa olsun; cennet hurileri gibi güzel olamazlar… Tereddüt ediyorsan Kuranı Kerim ayetlerine bir bak… Cennet hurilerinin güzelliğiyle ilgili pek çok ayet var… Ancak, dünyadaki bayanların çok güzel bir cemalle yaratıldıklarına yönelik bir tek ayet yok!


Bayanlara; cennet erkeklerinin- gılmanların- eş olarak verileceği düşüncesi akıllara ziyan… Kimi sözde İslam âlimlerinin ve sahte şeyhlerin uydurması… Gılmanlar, cinsel ilişkiye girme yaşında olmayan cennetteki erkek çocuklardır. Bu çocuklar aşırı derecede güzel yaratılmışlar… Gılmanlar, cennet ehline hizmet etmeleri için yaratılmışlar… Bunların çoğu da dünyada ergen olmadan ölen erkek çocuklar… Ergen olmadan ölen kız çocuklarıyla birlikte cennet ehline hizmet ederler…


Düşük bir manevi mertebeyle cennete giren kimselerde “imrenme ve keşke pişmanlığı” bir azap gibi sürekli olarak üzerlerinde yapışıp kalır… Cennette makamı yüksek olan kişilerin ve eşlerinin güzelliklerini gördükçe “ah” çekip içten içe yanarak şöyle derler: “Keşke dünyadayken daha çok ibadet, zikir yapıp sadaka verseydim ve makamım onlar gibi yüksek olsaydı… Ah ki ah!..”


Peygamberlerin, evliyaların, velilerin; dünyadaki sadık, imanlı eşleri son derece şanslı kimseler… Çünkü Allah; Cennetteki eşlerinin manevi mertebelerine uygun olarak, eşsiz bir güzellikte kendilerini yaratır… Bu, söz konusu bayanlara Allah’ın yüce bir ikramıdır… Hâlbuki peygamberlerin, velilerin eşi olmasalardı; o cennet mertebesini kesinlikle kazanamazlardı…


Allah’a çok şükür ki günümüzün Mümine kızları, velilerin eşi olmak için adeta can atıyor, velilerle evlenmek için birbirleriyle kıyasıya yarışıyorlar (!) Şayet bir veliyle evlenmişlerse Allah’ın velilerinin değerini çok aşırı biliyorlar (!) Allah; böylesine duyarlı, bilinçli, velisever (!) Mümine kızların eksikliğini vermesin… Aksi takdirde Allah’ın velilerinin hali nasıl olurdu?.. Düşünmek dahi istemiyorum…


“Cennetteki hurilerden daha güzel ve albenili cennet kızları var mı? Şayet varsa bunlar kimlerin eşi olacaklar?” Evet var… Bu huriler olağanüstü güzellikteler… Söz konusu huriler ömür boyunca besmeleyi ihlasla, düzenli bir şekilde günde bin defa çekmeyi sürdüren Müminlerin eşi olacaklar… Cennet kızlarından hiçbiri; besmeleyi çokça çekenlere verilen huriler kadar olağanüstü güzelliğe ve albeniye sahip değiller…


“Kimler Sırat köprüsünden geçmeyecek?” Peygamberler, şehitler; ergen olmadan ölen çocuklar Âlemlerin Rabbi olan Allah tarafından doğrudan doğruya Cennete alınırlar… Bunlar Sırat köprüsünden geçmezler…


“Veliler Sırat köprüsünden geçecekler mi?” Evet, geçecekler… Ancak, Allah’ın velilerine korku yoktur sırrıyla veliler tayyı zamanla -göz açıp kapayıncaya kadar- Sırat köprüsünden geçerler… Çünkü Allah’ın velileri için korku ve hüzün yoktur, veliler iki cihanda da mahzun olmayacaklar… Diğerleri ise binlerce yıl, aşağıdaki korkunç cehenneme düşme korkusuyla, dehşetten çıldırarak Sırat köprüsünden geçmeye çalışırlar… Bunların kahır çoğunluğu Sırat köprüsünden geçmeyi başaramayıp cehenneme düşerler…


“İyi biliniz ki, Allah'ın velilerine korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklar”( Yunus Suresi 62. Ayet).


Sırat köprüsünde olan, kâfirlere, münafık ve fasık Müslümanlara olacak… Çünkü Âlemlerin Rabbi olan Allah; cinlerin ve insanların kahır çoğunluğunu cehennemde yakmak için yaratmış…


“Rabbin dileseydi, insanları aynı inanca bağlı tek bir ümmet yapardı. Fakat Rabbinin merhamet ettikleri müstesna, onlar ihtilafa devam edeceklerdir. Zaten onları bunun için yarattı. Rabbinin, “Andolsun ki cehennemi hem cinlerle hem de insanlarla dolduracağım” sözü kesinleşti”(Hud suresi, 118, 119. Ayetler).


“Mahşerden sonra; cehenneme gidenler dünyadaki fiziksel bedenleri ve simalarıyla mı cehenneme girecekler?” Kesinlikle hayır! Cehenneme girecek olan kimseler, dağlar kadar büyük bir cüsseyle yaratılırlar… Cehenneme atılacak kimseler; günah derecelerine göre -Yüzüklerin Efendisi dizisindeki iğrenç yaratıklar gibi- tiksindirici, çok berbat bir fiziksel bedenle yaratılırlar… Cehennem ehlinin fiziksel bedenlerinin dağ gibi büyültülmesi, cehennem azabını çok şiddetli bir şekilde tatmaları içindir… Cehenneme giren hiç kimse dünyadaki fiziksel bedeni ve simasıyla cehenneme giremeyecek… Korkunç ve iğrenç yaratıklar olarak, cehennemde azap görecekler… Allah; İnsanları en güzel simayla yaratılmış… Allah’a asi olan kâfirler, Müslüman münafık ve fasıklar en güzel simayla yaratılmış olmanın hakkını veremedikleri için iğrenç bir mahlûk olarak cehenneme girecekler… Bu, kaşınılmaz bir son…


“Cehennemde cinsel hayat var mı?” Maalesef yok… Cehennem ehline eş verilmez ve Cehennemde aşk da cinsel ilişki de kesinlikle söz konusu değil… Cehennem; korkunç ateşlerin, azapların, insafsız işkencelerin yapıldığı bir yerdir. İçecekleri; kan, irin ve iç organları yakıp dışarı atan dehşetli kaynar sudur… Yiyecekleriyse zakkum ve dikenden ibaret…


“Cennet ehlinin ten rengi nedir? Siyah ırklar, cennette siyah tenle mi girecekler? Huri süt beyaz demektir… Cennet kızlarının tenleri parlak nurlu ve beyazdır… Siyah ırklar, cennete beyaz tenle girerler… Dünyadaki insanlar, kavim kavim yaratılmışlar ki birbirleriyle tanışsınlar diye… Oysa cennette böyle bir tanışmaya gereksinim yoktur… Çünkü cennette ticaret yok ve cennetteki insanların tümü, aşk yaşamakla, yiyip içmekle, eğlenmekle meşguller…


“Acaba cennetteki en büyük zevk nedir?” Cennetteki en büyük zevk, Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın cemalini görmektir… Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın cemalini görmek ve ondan alınan zevk de cennetteki insanların manevi mertebelerine bağlı olarak değişkendir… Allah’ın cemalini görme hazzından sonra, cennetteki en büyük zevk, eşiyle şehvet dolu gözlerle bakışmak, eşine delice âşık olmak ve onunla cinsel ilişkiye girmektir… Cennetteki cinsel ilişki; bazı sözde İslam âlimlerinin ve kimi sahte şeyhlerin zannettiği gibi hissi değildir… Cennetteki cinsel ilişki dünyadaki cinsel ilişkinin aynısıdır… Tıpkı dünyada olduğu gibi cennetteki cinsel ilişkide de sperm boşalımı ve orgazm söz konusu… Şayet, cennetteki cinsel ilişki anında alınan zevkin; yalnızca milyarda biri dünyadaki insanlara yaşatılsaydı, insanlar o zevkin şiddetini kaldıramayıp cansız giderlerdi… Çünkü dünyadaki insanların bedenleri, o zevki kaldırmaya uygun yaratılmamış…


Cennet tamamen kudret âlemidir… Dünya hayatında olduğu gibi cennette hiçbir şey neden sonuç ilişkisine bağlı değildir… Dilediğin her şey anında olur… Ayrıca cennet; dünya hayatı gibi bir simülasyon da (benzetim) değildir… Orada her şey gerçektir ve sonsuzdur…


Sizi Âlemlerin Rabbi olan Allah’a taşıyacak imanlı bir eş bulup eşinizle birlikte cennetin tadını çıkarmanız dileğiyle…


Anlattıklarımızın en doğrusunu; yalnızca Âlemlerin Rabbi olan Allah bilir…


FERHAT SAUL AARON

Hızırla Yolculuk

© Hizirla Yolculuk 2021-2023
bottom of page