top of page

PEYGAMBER EFENDİMİZ SAV ÜZERİNE SALAT U SELAM GETİRMENİN MUCİZE SIRLARI…

Peygamber Efendimiz sav; Âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir, Cenabı Allah’ın zat nurlarının tecellisine mazhardır. Âdem aleyhi selamdan bu güne, hiçbir peygamber Allah’ın zat nurlarının tecellisine mazhar olmamıştır…


Allah’ın zat nurlarına; hiçbir melek, hiçbir peygamber tahammül edemez…


Âlemlerin Rabbi olan Allah, Peygamber Efendimize sav; bizzat salat etmektedir. O Allah ki, Peygamber Efendimizden sav önce, hiçbir peygamberine salat etmemiştir. Bu durum, Peygamber Efendimizin sav, Allah katındaki yerini ve değerini açıkça gözler önüne sermektedir…


Peygamber Efendimize sav; yalnızca Cenabı Allah değil, melekler de her an salat etmektedirler.


Peygamber Efendimize sav salat getirmek Âlemlerin Rabbi Olan Allah’ın emridir. Bu emir, tüm Müminleredir. Neden bütün Müslümanlara değil de Müminlere? Çünkü Müslüman olduklarını ön gören kimseler içinde, dünyanın peşinden koşan, dünyayı amaç edinen, kalpleri tümüyle dünya dönük kimseler var. Bu Müslümanlar; faiz yerler, gıybet ederler, dedikodu yapıp insanları çekiştirirler, lüks araba, ev, arsa, kariyer; daha çok para ve servet kazanma peşindedirler. Günlerini televizyonlardaki magazin programlarını izlemekle geçirirler. Namaz kılmazlar, kılsalar da baştan savma kılarlar… Sadaka, zekât vermezler. Kendilerine en çok kimi sevdiklerini sorarsanız “En çok Allah’ı ve sonra da Resulünü seviyoruz.” derler. Ömürlerini, şehvetlerinin peşinden koşmakla tüketirler… Yalan söylerler, verdikleri sözde durmazlar, yeminlerinden dönerler… Allah’ın dinine destek vermezler. İnsanların dertleriyle ilgilenmezler… Yoksula, dula, yolcuya, yetime yardım etmezler… İslami cemaatlerden hiçbirine mensup olmazlar. Ayrık otları gibi kendi başlarına buyruk yaşarlar… Ahlaksız dizilere bakarlar, rüşvet alırlar, zina ederler… Allah’ın verdiği kazançtan fakirlere harcamazlar… Cumadan Cumaya bir iki lira sadaka vermekle sorumluluklarını yerine getirdiklerini düşünürler… Böylesi Müslümanları kâfirlerden ayıran tek şey: Allah’a, Peygamberimize sav iman etmeleridir.


Kuranı Kerim Allah kelamıdır ve baştan sona mucizedir. Kuranda hiçbir kelime gelişigüzel kullanılmaz. Müslüman olduklarını söyleyen dünyanın kullarının Allah katında hiçbir değerleri yoktur. Onlar dünyayı ve şehvetlerini Rab edinmişlerdir. Bundan dolayıdır ki yüce kitabımız Kuranı Kerimde Cenabı Allah “Müslümanlar siz de Peygambere salat getirin” buyurmuyor… Dünya hayatını amaç edinip onun peşinden koşan, şehvetini ilah edinen Müslümanları dünyada, ölüm anında, kabirde, Mahşerde çetin bir hesap bekliyor…


Melekler; ruhani gıdalarını, ilahi aşktaki nasiplerini; yalnızca Allah’ın isimlerini okuyarak elde etmezler. Bu türden nimetlerin artması için Peygamber Efendimize sav çokça salavat getirirler.


Müslümanların farkında olmadıkları bir şey var: Allah’ın Kuran ayetlerindeki emirleri, bütün Müminler üzerine farzdır. Cenabı Allah, “salavat getirin” diyorsa bu bütün inanların kurtuluşu içindir… Salavat getirmek, Müminler üzerine farzdır…


“Peygamber Efendimize sav salavat getirmenin dünyada ve ahirette Müminlere katkısı nedir?” diye bir sual hatıra gelebilir. Peygamber Efendimize sav salat getirmenin gaybi sırlarından bazıları:


1.Şefaat rehberi Peygamber Efendimiz sav kesinlikle kendisine salat getirenlerin salatını alır ve o kimseyi ismen tanır.


2.Peygamber Efendimize sav salat getiren kimselere ilahi yardımlar yağmur gibi yağar. En ağır, en çaresiz durumlardan Allah’ın izniyle kurtulurlar.


3.Peygamber Efendimiz sav ve ashabı; bir gün, çokça salavat getiren kimseyi mutlaka ziyarete gelirler. Bu ziyaret ruhani olarak gerçekleşir.


4.Peygamber Efendimize sav düzenli olarak çokça salavat getirenler, ölüm anında ilahi yardımlar görürler, ötelere imansız gitmezler.


5.Bir kimse, Peygamber Efendimize sav getirdiği salavat miktarına göre, Mahşerde şefaat hakkı elde eder. Bu, Allah’ın yüce bir sırrıdır. Salavat çekmeyenler, Mahşerde Peygamber Efendimizin sav şefaatinden mahrum kalırlar.


6.Peygamber Efendimize sav çokça salavat getirenlere, Peygamber Efendimiz sav manevi olarak teveccüh eder, buna bağlı olarak da o kişinin kalp gözü açılabilir…


7.Peygamber Efendimize sav çokça salat getirenler, herkes tarafından –münafıklar hariç- sevilirler. Çevrelerinde salavatın bereketiyle ruhani bir sekine olur… Böylesi kimseler kimi sevseler, sevdikleri insanın üzerlerinden ruhani ağırlık, bunalımlar kalkar…


8.Salavatı çokça çekenlerin yüzleri nurlu olur, kalpler o kimseye büyülenmiş gibi sevgiyle bağlanır…


9.Salavatı çokça çekenleri Allah, büyük bela ve afattan korur…


10.Salavatı çokça çeken kimselere melekler ve kemal sahibi ruhaniler yakın olurlar. Geceleri kendini ziyaret ederler...


11.Salavatı çokça çeklerde dünya sevgisi, dünya hırs ortadan kalkar, üzerlerine yağmur gibi sabır ve sekine yağar… Hakiki gönül huzurunu elde ederler…


Ve buna benzer daha on binlerce mucize ihsan…


Müminler; tam bir teslimiyetle Peygamber Efendimize sav salavat getirmeliler… “Tam bir teslimiyetle salavat getirmek nasıl olur?” Şeklinde bir sual hatıra gelebilir. Peygamberimizin sav emir ve yasaklarına uyup Allah’a kul olmak, çileler karşısında sabırlı olup Allah’a tevekkül etmek, Peygamber Efendimize büyük bir aşkla bağlanıp sünnetine uymak, bidatlardan sakınmak, tam teslimiyet içinde salavat getirmenin kapsam alanı içindedir.


"Şüphesiz ki Allah ve melekleri, Peygamber'e çokça salât ederler. Ey Mü'minler, siz de O'na salavat getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin" (el-Ahzâb, 56).


Peki, Mümin kimdir?


Allah anıldığında kalpleri ürperen, namazı dost doğru kılan, yalnızca Allah’a tevekkül eden, kazançlarından düzenli olarak sadaka veren, belalar karşısında sabreden, büyük günahlardan, zinadan kaçınan, faiz yemeyen, gıybet etmeyen, Allah’ın indirdiği kitaba iman eden, maddi- manevi Allah’ın dinine hizmet eden, Allah’tan çokça korkan kimsedir…


Kaynaklarda binlerce salavat var. “Acaba Cenabı Hakk’ın Kuranda ön gördüğü salat hangisidir?” Şeklinde bir sual hatıra gelebilir. Cenabı Allah, melekler; yalnızca Peygamber Efendimize sav, salat getiriyorlar. Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın getirdiği salavatın içinde Peygamber Efendimizin sav, âl ve ashabı yoktur… Müminler de Kurandaki emir üzerine; yalnızca Peygamber Efendimize sav salat u selam getirmeliler. Bu salavat, her Müminin üzerine farzdır… Peygamber Efendimizle sav birlikte, âl ve ashabına salat u selam getirmek ise farz değil sünnettir…


“Allahummessali âlâ seyyidina Muhammed”


Anlattıklarımızın en doğrusunu; yalnızca Âlemlerin Rabbi olan Allah bilir...


FERHAT SAUL AARON

Hizirlayolculuk.com

bottom of page