top of page

Seyyid Emir Külâl'dan Nasihatlar

1- “Geceleri ibadetle geçirseniz ve açlıktan beliniz keman teli gibi incelse bile, lokma ve hırkanız helâl olmadığı müddetçe maksada ulaşamazsınız!”[1]


2- “Nefsin isteklerini terk ediniz ki âhirette utanıp mahcûb olmayasınız. Eğer şükrederseniz Allah Teâlâ size her istediğinizi ihsân eder. Bu dünyada ne yaparsak, âhirette onun karşılığını bulacağız.


Ey dostlar! Dikkat ediniz ve uyanık olunuz! Bir kişi hevâ ve heveslerinden vazgeçmedikçe, tuzağına av düşmeyen ve eli boş dönen avcı gibidir. Eğer insan Allah Teâlâ’yı unutur, gaflete dalarsa, belâ ve musîbete dûçâr olur.


Ne yazık ki ömür bitmek üzere olduğu hâlde insan dünyalıklara dalmış, nefsinin esîri olmuş ve âhiret yolculuğunu unutup ihmâl etmiştir.”[2]


3- “Ey dostlar! İhlâslı olunuz! Her işinizi Allah rızâsı için yaparsanız kurtulursunuz. İhlâssız işlenen amel, üzerinde pâdişahın mührü olmayan para gibidir. Üzerinde pâdişahın mührü bulunmayan parayı kimse almaz. Üzerine mühür vurulanı ise herkes alır.


İhlâsla yapılan az amel, Cenâb-ı Hak katında çok amel gibidir. İhlâssız yapılan çok amelin ise Hak katında kıymeti yoktur. Yaptığınız her ibadeti ve işi ihlâs ile yapınız! Böylece Allah Teâlâ’ya yakın ve rızâsını kazananlardan olursunuz…


Mert o kişidir ki önce iyice düşünür sonra amel etmeye başlar. Böylece sonunda, yaptığı işten utananlardan olmaz.”[3]


4- “Dünya sevgisi ve bağlarının neminden kurtulmadığı müddetçe, vücut çömleği bir işe yaramaz. Çömleği pişirmek için sağlam olarak fırına sürerler. Mânevî tasarruf fırınına giren çömleklerden bâzıları sağlam, bâzıları da kırık çıkar. (Yani eksikliğini gideremez, nefsânî arzularından kurtulamaz.) Biz, kırık çıkan çömlekler hakkında da ümitvâr oluruz. Çünkü onları hemen toz hâline getirir, başka bir çamurla karıştırıp çömlek yapar ve tekrar fırına veririz. Sağlam çıkana dek böyle yaparız. Yani bıkıp usanmadan terbiyelerine devam ederiz.”[4]


5- “Gönül almaya bak; güçsüzlere hizmet et! Zayıfları, gönlü kırıkları koru! Onlar öyle kimselerdir ki halktan hiçbir gelirleri yoktur. Bununla beraber, onların birçoğu tam bir kalp huzuru, tevâzû ve kırgınlık içinde yaşayıp giderler. Böyle kimseleri ara bul ve onlara hizmet et!”


6- Dâimâ Allah Teâlâ’yı hatırlayıp O’nu zikrediniz! Böylece dîninizi dünyaya değişmemiş olursunuz. Dâimâ Allah Teâlâ’dan korkunuz! Hiçbir ibadet, Allah korkusundan daha tesirli değildir.


7- İnsanların maksada ve saâdete kavuşmaktan mahrum olmalarının sebebi; âhiret yolunu bırakıp yalancı dünyaya sarılmalarıdır. Âhiret saâdetini isteyen kişi, doğru îtikāda sahip olup, bid’at ve dalâletlerden uzak durmalıdır. Yaptığı her şeyden hesâba çekileceğini bilerek hareket etmelidir.


Seyyid Emîr Külâl, 1284 yılında Buhara'nın Sûhârî köyünde doğmuştur. Evliyanın büyüklerindendir. İnsanları Hakk’a davet eden, doğru yolu göstererek saadete kavuşturan ve kendilerine Silsile-i aliyye denilen âlim ve velîlerin on dördüncüsüdür. Hazret-i Hüseyn’in soyundan olup, seyyiddir. Evliyanın meşhûrlarından Muhammed Baba Semmâsî’nin talebesi ve Behâeddîn-i Buhârî Nakşibend hazretlerinin hocasıdır.



[1] Mevlânâ Şihâbeddîn, a.g.e, s. 27.

[2] Heyet, Evliyâlar Ansiklopedisi, X, 334.

[3] Heyet, Evliyâlar Ansiklopedisi, X, 338.

[4] Muhammed Pârsâ, Muhammed Bahâüddîn Hazretleri’nin Sohbetleri, s. 36.

bottom of page