top of page

Bütün kapalı kapıları açan esrarlı bir dua

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Abdülehad Efendi hazretleri, büyük bir âlim ve evliyadır. Çok kıymetli bir Mektubat’ı var. Muhammed Said hazretlerinin oğludur. İmam-ı Rabbani hazretlerinin de torunudur. Dünyaya gelince İmam-ı Rabbani hazretleri bu torununa, kendi mübarek babasının ismini koymuş.

Abdülehad Serhendi hazretleri, babası vefat edince, amcası Muhammed Masum hazretleriyle ilim tahsiline başlamış. Muhammed Masum hazretleri bir gün ona buyururlar ki “Abdülehad, kırk defa sana teveccüh edeceğim. Kırkıncıdan sonra sen, Vilayet-i Muhammediyye-i hâssaya varacaksın, evliyalığın en üst derecesine ulaşacaksın.”

Bu sözü söyledikten sonra, takdir-i ilahi, Muhammed Masum hazretleri, teveccüh 34 olunca vefat etmiş. Tabii ziyaret kalabalık, ağlayan, sızlayanlar... Abdülehad efendi, (Amcam söz verdi, bizim bunu tamamlamamız lazım. Bizim iş yarıda kaldı) diyor. Vefatından sonra bir gece yarısı kabrine gidiyor, (Amca, verdiğin söz, 34’te kaldı. Bunu kırka tamamlayacak mıyız? Bu iş devam mı, tamam mı?) diye soruyor. (Devam, yalnız tenhada gel! Geldiğin zaman hiç kimse olmasın) diyor. O da, (Peki amca) diyor. Gece saat 3-4 gibi, yani herkes uyuduktan sonra gidiyor. Muhammed Masum hazretleri kabirden tecessüm ediyor, yani cisim haline geliyor ve aynen hayattaki gibi teveccüh ediyor, (Etti 35, yarın akşam yine gel) buyuruyor. 36, 37, 38, 39 ve 40. Bu son sefer Abdülehad Efendi, kâğıt kalem bile almış yanına. (Amca, bu yolun sünnetidir. Şu hilafeti yazsan) diyor. O da, (Peki, kâğıt kalem ver) buyuruyor ve Bismillahirrahmanirrahim diyerek, hilafet icazetini yazıyor, altını imzalayıp, (Al, bu da sana vesika) diyor. O da, (Allah razı olsun amca) diyor ve ayrılıyor.

Ertesi gün Seyfeddin-i Faruki hazretlerine, yani Muhammed Masum hazretlerinin oğluna gidiyor, (Bu yazıyı tanıyor musunuz?) diyor. O da, (Vallahi babamın yazısı) diyor. Abdülehad hazretleri de, (Dün akşam aldım) diyor. Tarihe bakıyorlar, doğru. (Helal olsun, icazeti de almışsın) diyorlar.

İşte bu Abdülehad Serhendi Hazretleri bir müjde verip buyuruyor ki “70 kere “Yâ Allah, Yâ Rahman, Yâ Rahîm, Yâ Kavî, Yâ Kâdir” okuyup da dua eden, ne isterse istesin, Cenâb-ı Hak duasını kabul eder ve ne muradı varsa verir.”

Bir seferde 70 defa okumalı, 71 olsa olmaz, yanına başka isim konsa olmaz, bu bir şifredir. İsm-i ’zam, ism-i celal, esma-ül Hüsna’dır…


Abdulahad Serhindi/ Mektubat

Hizirlayolculuk.com

bottom of page