ÖLMEDEN ÖNCE ÖLMEK…
Dinimiz iki şeyle sabittir: Şeriat ve tarikat. Zahirde, kelimeyi şahadet, savm, salat, hac, zekât; ondan sonra da bunların adabı erkânı... Kur’an'ın hatmi ve benzeri... Lakin geri kalanına gelince işin iç yüzünden, tevhitten haberin olacak. Sen sana sahip olacaksın... Sen ve senin dilin, öyle bir âlemdesiniz ki sizin dizginleriniz şeytanın eline verilmiş… Kur'an okurken de şeytanın eline verilmiş, namazda da senin dizginlerin şeytanın elinde, Hacca da gitsen dizginin şeytanın elinde... Ya tarikat? Tarikat sendeki şeytanı senden çıkarmaya uğraşır… Allah’ın nuruyla seni doldurmaya çalışır… Bu gönül dedikleri, bir kap misali gibidir; bu gönül, Allah’ın evidir… Şayet, Cenabı Hakk’ın evi olan gönül, yüz haşhaş tohumu alıyorsa yüzü de masiva denilen dünya sevgisiyle ilgili şeyler… Hakiki bir mürşide varırsan bunu tevhitle, tasavvuf ilmiyle yavaş yavaş gönlünden çıkarmaya başlarsın… Tevhit alfabesine başlayıp masiva tohumlarından beş tanesini çıkardın mı, bunun yerini, beş tane Hak sevgisi alır. Doksan beş masiva kalır... Doksan masiva çıkardın mı, on masiva kalır. Doksan dokuz, bir kalır, yüzde, yüz... İşte o an, vahdeti ilahiyeye ulaştın demektir... Cenabı Hakkın sıfat tecellisi sende zuhur eder... Müslümanlık bu, Miraç bu, Miracın maneviyatı bu... İşte o an, insanın şuuru vücudunda olur…
Geriye,“Mutu kable ente mutu.”* Yani, “Ölmeden önce ölünüz, esrarı ilahiyesi kalır…
* Mutu kable ente mutu (Bu söz, kimi mutasavvıflar tarafından gerçek fizikî ölüm gelmeden önce; nefsi ve onun zevklerini öldürmek mânâsında kullanılan bir ibaredir. Sözün, Hazreti Peygamber sav tarafından söylenen bir hadis olduğu sabit değildir.)
Masiva: (Allah’tan başka her şey)
Kutb’ul İrşat, Sahib’ül Zaman Şeyh Ali Kara Hazretleri
Hizirlayolculuk.com