“ANLAMADIN”
senli günlerin esrik bakışında kaybolur dolunay
eski günlerden armağan şarkılar söyler uzay
nerde yitik bir aşk varsa hep hicrandır ellerinden tutan
sarı sonbahar yapraklarının diliyle söylenen
içinde yitik bir hasrettir elleri kara gün yazgılı zaman
zalim saatlerin tiktakları arasında hercai akşamlardır kaybolan
dertlere yoldaş kılınmış çilekeş gönül penceresinden bir bak
engin denizlerin dalgalarında dinmeyen çırpınışlardan uzak kalarak
geceler onu getiren bir yelkenli, sahillerinden hep uzak
engin denizlere açılıp çırpınma boşu boşuna
çilelerin kılavuzudur ayrı düşmek, hiç kavuşmamak
içinde ağlamaklı mevsimler,bir yanın bahar, bir yanın zemheri
yazılmıştır ayrılıklar kaderin sürmeli gözünde inci taneli gözyaşı
ondan hatıra günlerin dinmeyen yürek yangını ateşi
rüyalarda kavuşmak yitik aşklara bir teselli…
zambaklar açar bir yalnız günün bıçkın bakışlı bahçelerinde
anlayamaz hiç kimse çala kalem yazgının dilini
mavi ümitler şimşeği gönül lambasına alev alev çakmakta
artık unutmak zamanı geldi dedikçe başlar özlem fırtınası
ne acılar, ne ayrılıklar yaşarsın kalpte sızı nice aşkların peşinde…
anlamadın gözlerin söylediği suskun bakışların dilini
şimdi perdeli perdesiz gelir kelimeler söylemeye ayrılıkları
kim bilir belki de aynalarda kalan yüzlerin silinme zamanı…
başını alıp gitmek uzak bir yerlere yepyeni bir aşk bulmak
inci dakikaları bir gün ki aşkın alaz alaz pembe gül yanağı
resimler içinde üstü çizilmişlerin hep adı saklı…
sımsıkı tutmak yani aşkın ellerinden hiç ayrılmamak
eski günlere dudak büken odası hicranlı gönül köşkünde
nedensiz kavgalardan uzak bir hayat yaşayıp kalmak…
denizler merkezden bir emir denizler ezeli aşka dalga
enginlere açılan nice aşıklar can verir batar burada
gönül aşka tutsak yaratılmış bir kez elden ne gelir
insanın yüz aynasında açığa çıkan aşk-ı ilahidir
laleler şarkı söyler, papatya coşar, boynu bükük menekşeler ağlar
senli günlerin kır çiçekleri aşk kitabında kuruyup solar
içinde hiç kaybolmayan solgun bir resim karesi
nerede kaldı gökyüzünün gümüş ışıltılı batmayan güneşi?
kırgın kırgın bakma öyle anılarda kalan siyah beyaz resim karelerine
ince güzel bir ümit yolu ki yürekten seven aşklara hiç kapanmaz perde…
Saul Aaron