top of page

YALNIZLIKLA YÜZLEŞ…

Adım adım yürürsün yolun sonundaki mevsime doğru

Çevrende kimseyi bulamazsın çıkarı olanlardan başka

Son, bu kadar yakın olunca

Bir film şeridi gibi geçer dünlü günler gözünün önünden

Hayıflanırsın eşe, dosta, akrabaya

Yalnızlık kapını çalınca…


Çocukluk; enerji, sevgi, neşe, huzur güneşi

Gençlik; aşk denizi sahillerinde deli dalgalar

Orta yaşlılık; yuva kurma, mutlu olma çabası

Yaşlılık, yalnızlığın kahreden cenderesi

Kaygılar cehenneminde ateş

Yusuf Kuyularında sonu kestirilemedik bekleyiş…


Her yaş kesitinde, hep aynı duyguyla koşarlar dünyaya

İnsanlar

Yalnızca isimleri değişiktir

Çocuk, ergen, genç, orta yaşlı, yaşlı

Her yaş kesitinde duyguların fırtınası farklı farklı…


Yalnızlık, ansızın gelmez

Adım adım yaklaşır yıllar boyunca

Sessizliğin sesidir o

Çocukluk, gençlik, orta yaşlılık derken fotoğraf albümlerine baktırır

İç çektirir mazide kalan yıllara…


Son andır artık, kalp gözü açılır

Şeytanla “İmanını bana ver!” pazarlığı

Bu sınav çok tehlikelidir

Verilir imanlar şeytana kahır çoğunlukla…


Melekler yüzlere tokat vura vura sökerlerken ruhu

Ölen kişinin gözleri fal taşı gibi açılır

İzler kendi ruhunu

Derken nefis de çıkar bedenden ve bir daha da bakamaz olur

Çünkü o artık ölmüştür…


Dünyada; ölmeden önce ölenler de var

Kalabalıklar içinde hep yalnızdır onlar

Evet, onlar da sizlerle aynı hayat treninin içindeler

Ama onlar; hayat oyununun sonunu, baştan biliyorlar

Rabbin ilham vermesiyle

Hayat yolculuğunun kitabını en baştan okumuşlar

Dünya cennetinde cehennemi yaşayıp

Yalnızlıkla el ele tutuşarak yalnızlıktan kurtulmuşlar…


Doğarken yalnız geldin

Şefkatli bir anne-babanın kollarında büyüyüp

Çocuk, ergen, genç oldun

Koştun hayat yolunun sonu kestirilemedik yollarında

Sevdin, âşık oldun

Dünyayı ele geçirmek için bir ömür çalışıp didindin

Şimdi mevsim: Yalnızlığın sonbaharı

Nereye kaçarsan kaç, o zalim yalnızlık peşinde

Yakalayacak en umulmadık bir anında seni de

Kalp gözün açılacak

Şeytan yanı başındadır

Ya kaybedecek ya da kazanacaksın

Gözlerin seni terk eden ruhunun bedenden çıkışını izlerken

Artık, yalnızlıkla yüzleşme zamanı değildir

Eyvah, dünyadaki her şeyini burada bıraktın!

Dünya sevgisiyle dopdolu olan bir kalple yalnız gidiyorsun…


Ve şimdi, yemeksiz, keyif kahvesiz kalmışsın 

Kalbinde birkaç saat daha fazla dünyada kalma telaşı

Hepsi bu kadar!

Dünyada hâlâ malın mülkün var, cüzdanın şişkin

Bir balık gibi Berzahtaki beyninde yüzüyorlar…


FERHAT SAUL AARON

Hizirlayolculuk.com


bottom of page