Cerrahi Eski Şeyhi Ömer Tuğrul İnançer, bir sohbet videosunda Cehennemde ateş azabının olmadığını, “Azaben nar” ayetinin vicdan azabıyla ilgili olduğunu belirtiyor ve Cehennem azabını inkâr ediyor. Cehennem azabı vicdani midir? Onun sohbetlerini dinlemek doğru mudur? - A, ALARA
“Her lafa verecek bir cevabım vardır
Lakin, bir lafa bakarım laf mı diye
Bir de söyleyene bakarım adam mı diye…”
-Mevlana Celaleddin Rumî
Cerrahi Şeyhi unvanını almakla şeyh olunmuyor… Ömer Turgut İnançer, velayetle hiçbir ilgisi olmayan, bidat ehli, sahte bir şeyhtir. Şeyhlikle uzaktan yakından hiçbir ilgisi yoktur. Tıpkı kendisinin yerine geçen Şarkıcı Ahmet Özhan’ın da şeyhlikle hiçbir ilgisinin olmadığı gibi…
Allah’ın indirdiği yüce Kuranı Kerimde; Peygamber Efendimizle (sav) kemale eren İslam dininde, Hulefayı Raşidin’in içtihadında, kadınlı erkekli, kudümle orkestrayla, sazla, neyle müzik eşliğinde zikretmek kesinlikle söz konusu değildir. Bu türden zikir ayinleri, bidattir, delalettir, sapıklıktır. Günümüzde, Cerrahilik tarikatı namı altında müzik eşliğinde yapılan zikir ayinlerinin tümü bidattır, delalettir, sapıklıktır; Kuranı Kerime ve Peygamber Efendimizin (sav) sünnetine başkaldırmaktır.
Âlemlerin Rabbi olan Allah, bidat ehli kimseleri saptırır. Tıpkı Ömer Turgut İnançer’i saptırdığı gibi… Ömer Turgut İnançer, hiçbir ilmi delile, ayete, hadise, içtihada dayanmadan “Cehennem azabı vicdan azabı şeklindedir, Cehennemde ateş azabı söz konusu değildir.” diyor. Hiçbir kanıt göstermeden, kendi heva ve hevesine göre Allah’ın indirdiği ayetleri tefsir ediyor, buna bağlı olarak da kâfir olup ötelere imansız gidiyor. Kendisinin bu sözlerine inanan binlerce insan dahi, Ömer Turgut İnançer ile aynı kaderi paylaşıp kâfir olmuşlar. Şayet, bu sapkın itikatlarından vazgeçip Allah’a tövbe etmezlerse ötelere imansız gitmeleri kaçınılmaz bir sondur.
“İnsanlardan öylesi var ki, herhangi bir ilmî delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş lafı satın alır. İşte onlara rüsvay edici bir azap vardır "(Lokman suresi, 6. Ayet).
Cerrahi tarikatı adı altında müzikle icra edilen zikir ayinlerinin tümü; yalnızca bir oyun ve eğlenceden ibarettir, bidattır, sapıklıktır ve boş işler hükmündedir. Dinlerini oyun ve eğlence haline getiren bidat ehli kimseleri ötelerde çok çetin bir cehennem azabı beklemektedir…
“Dünya hayatının aldattığı, dinlerini bir oyuncak ve eğlence edinen kimseleri bir tarafa bırak. Yaptıkları sebebiyle hiç kimsenin bir felâket yaşamaması için Kur’an ile nasihat et. O kimse için, Allah’tan başka ne koruyucu vardır ne de şefaatçi! O, bütün varını fidye olarak verse, yine de ondan kabul edilmez. Onlar, yapıp ettikleri yüzünden felâkete sürüklenmiş kimselerdir. İnkâr ettiklerinden dolayı onlar için kaynar sudan ibaret bir içecek ve elem verici bir azap vardır”( En’âm Suresi 70. Ayet).
Ömer Turgut İnançer; “Cehennemde ateş azabı yoktur, azap, yalnızca vicdanidir.” diyerek Allah’ın Cehennem azabıyla ilgili ayetlerini inkâr ettiği için kâfir olmuştur. Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın Cehennem azabıyla ilgili ayetlerini, kendi heva ve hevesine göre yorumladığı için de ötelere imansız gitmiştir. Ömer Turgut İnançer, Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın Cehennem azabıyla ilgili ayetlerini inkâr eden bir müşriktir. Her kim ki “Cehennem ateşiyle azap yoktur, bu azap yalnızca vicdan azabı ateşidir.” derse kâfir olur, imansız olarak ölür ve ebedi olarak Cehennemi boylar.
Ortalama bir zekâya sahip olan bir insan, şayet zekâ özürlü değilse, ayetlerde cehennem azabının ateşle olduğunu rahatlıkla kavrayabilir. Bütün peygamberler, evliyalar Cehennem azabının dehşetinden Âlemlerin Rabbi olan Allah’a sığınmışlar. Cehennem; şiddetli ateş azabının olduğu, cehennem ehline çok şiddetli işkencelerin yapıldığı, içeceği irin, kan ve sıcak su; yiyeceği kuru diken olan çok korkunç bir yerdir. İşte Cehennemdeki ateş azabı ve işkenceyle ilgili ayetlerden birkaçı…
“Şüphesiz ayetlerimizi inkâr edenleri, gün gelecek bir ateşe sokacağız. Onların derileri pişip acı duymaz hâle geldikçe, derilerini başka derilerle değiştiririz ki acıyı duysunlar! Allah aziz ve hakîmdir” (Nisâ suresi, 56.Ayet ).
“Onlar için Cehennem ateşinden döşekler, üstlerine de yine Cehennem ateşinden örtüler vardır. İşte Biz, zalimleri böyle cezalandırırız” (Araf suresi, 41.Ayet ).
“İnkâr edenler için ateşten elbiseler biçilmiştir. Başlarının üstünden kaynar sular dökülür. Bununla, karınlarının içindeki azaları ve derileri eritilir. Bir de başlarına vurulmak üzere onlar için demirden gürzler, topuzlar vardır! Istıraptan dolayı oradan her çıkmak istediklerinde, oraya geri döndürülürler ve "Tadın bu yakıcı azabı!" denir” (Hac suresi, 19-22.Ayetler).
“Şüphesiz ki Biz, kâfirler için zincirler, demir halkalar ve alevli bir ateş hazırladık” (İnsan suresi, 4. Ayet ).
“Hiç şüphesiz Biz’im nezdimizde ağır bağlar, prangalar ve yakıcı bir ateş vardır. Boğaza duran bir yiyecek ve elem verici bir azap vardır” (Müzzemmil suresi, 12-13. Ayetler).
“O gün birtakım yüzler zelildir. Çalışmış fakat boşuna yorulmuşlardır. Kızışmış bir ateşe atılırlar. Onlara kaynar su kaynağından içirilir. Onlar için kuru dikenden başka yemek yoktur. O ise ne besler ne de açlığı giderir” (Gâşiye suresi, 2-7.Ayetler )
“Orada ne serinlik tadacaklar, ne de bir içecek vardır, kaynar sudan ve irinden başka”(Nebe suresi, 24-25. Ayetler).
Ömer Turgut İnançer; bidat ehlidir, sahte bir şeyhtir. Cehennem azabını inkâr ettiği için de kâfirlerden olmuştur. Böylesine bozuk itikatlı, bidat ehli bir kimsenin sohbetini dinlemek, onun sapkın fikirlerini tasdik etmek ve kendisini sevmek öldürücü bir zehir gibidir, insanın imanını tehlikeye atar.
Ömer Turgut İnançer’in “Cehennemde; ateşte yanarak azap görmek söz konusu değildir; Cehennem azabı, sadece vicdan azabı ateşidir.” sözünü tasdik edenler de tıpkı Ömer Turgut İnançer gibi kâfir olur, ötelere imansız giderler… Allah, böylesi bir akıbetten bütün Müslümanları muhafaza buyursun…
Bidat ehli kimseleri sevmemek ve onlara sert davranmak, Peygamber Efendimizin (sav) emridir. Bidat ehli kimselerle ilgili bu manada bir hadis…
“Bidat ehlinden buğzederek yüz çevirenin kalbini, Allahu Teâlâ korkulardan emin kılar ve imanla doldurur. Bidat ehline sert muamele edeni de en büyük korku gününde emin kılar. Bidat ehlini hakir ve zelil göreni de Cennette yüz derece yükseltir. Bidat ehline selam veren veya onu sevindirici şeyle karşılayan, Kur’an-ı kerimi küçümsemiş olur” (Hatîb).
Sözlerimiz, nurlu Kuran nasihatidir ve yüce İslam dini nasihat dinidir, dinde zorlama yoktur. Hiç kimse bir başkasına hidayet veremez. Hidayet vermek; yalnızca Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Haram bellidir, helal da bellidir. Dileyen dilediği şekilde inanmakta özgürdür. Ölçü; Ömer Turgut İnançer gibi sapkın bidat ehli kimselerin söylediği küfür sözler değildir; Kuranı Kerim, Peygamber Efendimizle (sav) kemale eren yüce İslam dini ve Peygamber Efendimizin (sav) nurlu beyanlarıdır. Vesselam…
Anlattıklarımızın en doğrusunu; yalnızca Âlemlerin Rabbi olan Allah bilir.
SÜREYYA HADİ ÜLKER
Hızırla Yolculuk