Sözler 21
Bir şeyin olmasını kalben çok arzuladıkça iki şeyden biri olur: Ya kavuşmak istediğin şey ulaşılmaz olur ya da arafta bekleten alınyazısının hüzünleri seni kuşatır…
Allah’ı bilmek isteyene, bütün kâinat bir aynadır…
Akılla denetlenmeyen heveslerin kapısı; bela ve musibet evine açılır…
Sana kötülük yapanları unut, işini Hakk’a bırak, gör ki neler eder Mevla.
Belaların Yusuf kuyusundan; yalnızca dua ve sabırla çıkılır.
Değeri bilinmeyen iyilikler; bir zaman sonra fitneye evrilir…
Nankör kimseler; yalnızca duymak istediklerini işitirler.
Benzer musibetlerin tekrar tekrar yaşanıyor olması; onlardan gerekli olan dersler alınmadığı içindir.
Üzerine gelen fitne insanlar karşısında sessiz kal, sabra çekil ve gözden kaybol… İşte o zaman Allah’ın intikam kılcı parıldamaya başlar…
Kınayıp duruyorsan; alınyazılarının kuantum dolanıklığı aynasına bir bak, orada benzer şeyleri yaşayacağını apaçık görürsün.
Değerli olan şeylere taşıyan yolların, kestirmesi yoktur.
Gittiğin yolun doğruluğundan eminsen; önüne çıkan engelleri “sorgulama noktası” bil.
Eski günlerle avunup durmak; seksen yaşındaki bir adamın on üç yaşındaki fotoğrafıyla caka satmasına benziyor.
Felsefe; bilimsel çalışmalarda güzeldir, gereklidir, dini inançlarda değil…
Aşka tutkun olanlar, aşkın yalnızca şehvet halini göz önüne alırlar; bu da, aşkın bir trajedisi…
Kendin olarak konuş, bir başkası olarak da karar ver…
Beni anlamıyorlar diye dert yanma; çünkü sen de nicelerini anlamıyorsun.
Allah’ın velilerine düşman olanlar, kader ağının ilmiklerine takılmış bir balık gibi çırpınıp durmaya tutsaklar.
Düşüncelerinin sınırında nöbet tut; işe yaramayan fikirleri dile getirme…
Ve sordu: “Çekip gidenler sende neyi bulamadılar?”, kalıp bekleyenlerin bulduklarını…
Fikir olarak geleneksel zaman algısının dışına çık; kimseye bir şey hissettirmeden zamanla birlikte yaşıyormuş gibi yaşa…
Velilerin sabrına özne olanlar; sonbahar yapraklarının alınyazısını yaşarlar.
Dua kabulünün önünde engelin binbir tonu vardır; ancak, helal kazançla verilen sadakanın önünde hiçbir engel yoktur…
Hayat döngüsündeki en derin yaraları, acıları; çok sevdikleriniz, çok yakınlarınız bırakırlar…
Kim olduğumuzu anlayabilmemiz için; zikirden yana deli olup kendimizi kaybetmemiz gerek…
Ölüm bir köprüdür; kahır çoğunlukla da Cehenneme taşır…
Biz, kendimiz için bir rüya; başkalarının yâdında bir gerçeğiz…
Ferhat Saul Aaron
Hizirlayolculuk.com