Sözler 24
Düşündüğün, inandığın ve umduğun şeylerin gerçekleşmesi; yalnızca çabaya değil, yazgıya da bağlı…
Usta romancılar, evrensel öğretmenlerdir.
Sevgiyi hayatınızdan çıkardığınızda, gönül dünyanız viraneye döner.
Nitelikli, bilim insanları, eleştirel okuma becerisi olan kimseler arasından çıkar.
Umut güneşin, doğmamak üzere batıyorsa dünyada yaşamanın ne anlamı kalır?
Kimse kendini yaratamaz; fakat kendini geliştirebilir.
Nefislerinin kötülükleriyle savaşım verenler; kurtuluşa da yakınlar…
Yaşlılıktaki mutluluk; işin başında dünyanın ne olduğunu doğru anlamanın bir sonucu…
Cehaletle, masumluk arasında bir ilgileşim yok.
Ardışık şimşeklerin çaktığı anlarda; açık havalarda dolanma, sessizce gözden kaybol…
İkiyüzlülük; Allah’ın bir lanetidir, olduğu gibi görünmekse Allah’a yükselten bir çift kanat…
Hayatınızı değiştirmeniz; düşüncelerinizi değiştirmenizle doğru orantılı…
Fiziksel olarak çekici bulduğunuz kimselere, kendilerinde olmayan ruhları koyup sonra da onlara âşık oluyorsunuz; buna bağlı olarak da çok büyük felaketler yaşıyor, tanımsız acılar çekiyorsunuz.
Yıkılışların ve büyük acıların nedeni; yazgıca size ait olmayan şeylerin kapısını ısrarla çalıp durmanız…
Geçmiş felaketlere üzülmek, yaşadığınız hayatı çekilmez kılmanın en güvenilir yoludur.
Umut egemen olunca, yaşama zevki de size doğru yönelir.
Aşktaki yıkımların nedeni; ya benzer hataları yineleyip durmanızla ilgilidir ya da karşınızdaki kimsenin ikiyüzlü biri olduğunu kavrayabilmenizle…
Evet, bir araya gelmemek, kopuşları tetikler; ancak samimilerle sahteleri ayırt etmek için de bu şart…
Akıp giden zaman; iyiler için şifadır, kötüler için öldürücü zehir…
Yalnızca zekâlarıyla sufi olanların, kuşkular, sonları olur…
Gerçek veliler hayatı okurlar; diğerlerini ise hayat okur…
İlahi çekim yasası; benzerleri bir araya toplar, farklıları ayrıştırır…
Yasak olan her türden sevginin ilahi karşılığı; iç huzursuzluğu, bunalım ve yıkım…
Yakanı bırakmayan ardışık belalar; sınamak, olgunlaştırmak, sabrı öğretmek, derece kazandırmak, günahları silmek ve Allah’a yönlendirmek için olabilir.
Büyük felaketlerin elli tonuyla sınanmamış bir kimsenin velilik iddiası, çölde serap gören birinin zavallı haline benziyor.
Yan yana ayrı yazılır; “Biz şu hayatta, hep sımsıkı olalım.” diyenleri de ikiye böler…
Hayat, ilk önce, bir anne şefkatiyle okşar; sonra da insafsız bir boksör gibi ardı ardına yumruk atıp yere serer.
Allah, “Unutmayın, kalpler yalnızca Allah’ın zikriyle mutmain olur.” diyor; Allah’ın kullarıysa, aşkla, çocukla, arkadaşla, dostla, parayla, eşle, mal mülk ve kariyerle kalıcı huzuru elde etmeye çalışarak belalarını buluyorlar…
Ferhat Saul Aaron
Hizirlayolculuk.com