TARİKATTA RİYAZET VE MÜCAHADE NEDİR, NASIL YAPILIR?
Bu tarikatı Aliyye’de en büyük riyazet ve mücahede, şeriat hükümlerini eksiksiz olarak yerine getirmekle, âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimizin s.a.v. sünnetine sımsıkı sarılmakla olur…
Sorularla Gavs’ul-sakaleyn Es- Seyyid Şeyh Osman Nuri-yi Bağdadi Hazretlerinin Tarikatı ve Güncel Konular
TARİKATTA RİYAZET VE MÜCAHADE NEDİR, NASIL YAPILIR?
Bu tarikatı Aliyye’de en büyük riyazet ve mücahede, şeriat hükümlerini eksiksiz olarak yerine getirmekle, âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimizin s.a.v sünnetine sımsıkı sarılmakla olur… Nefsi emmareyle asıl riyazet de mücahade de budur… O yüce şeriatın rehberi Peygamberimize, s.a.v. ve güzide Ali beytine, salat u selam olsun…
Peygamberlerin gönderilmesinden, kitapların indirilmesinden maksat, olanca gücüyle kötülüğü emreden nefsi emmarenin, şeriata ve sünnete aykırı olan bütün arzularını ortadan kaldırmak ve bu arzuların önüne set çekmektir… Ki bu nefsi emmare, yüce Allah’a, şeriata, Peygamber Efendimizin s.a.v. sünnetine tamamen düşmandır ve başkaldırmıştır. Nefsi emmarenin, şeriata aykırı her türden isteklerinin önünü almak; yalnızca şeriatın hükümlerine eksiksiz olarak tabii olmakla mümkün olur… Bir kimse, şeriat hükümlerini yerine getirmeye ne kadar yakınsa, nefsi emmarenin arzularından da o kadar uzak kalır. Asıl riyazet ve mücahade de budur… Çünkü, nefsi emmareye dünyada, şeriatın emirlerini yerine getirmekten ve onun yasaklarından kaçınmaktan daha zor gelen hiçbir şey yoktur… Riyazet ve mücahadede; şeriata ve Peygamber Efendimizin s.a.v sünnetine uymaktan başka bir yol tasavvur edilemez…
Riyazet; nefsin isteklerini kırma, perhiz, hayvansal gıda yememe gibi anlamlara gelir. Riyazet, tasavvufta, sufilerin yemek yeme, uyuma, konuşma gibi temel dürtülerine karşı koyma, nefsin bu türden isteklerini denetleme çabasıdır…
Mücahade ise; sufinin nefis ve şeytanla mücadele etmesi “güç ve gayret sarf etmek, bir işi başarmak için elinden gelen çabayı göstermek” anlamına gelen tasavvufi bir terim…
Riyazet ve mücahadede; şeriata, Peygamber Efendimizin s.a.v sünnetine uymanın dışında seçilen hiçbir yol ve yöntem muteber değildir. Hintliler, Yogiler, Brehmenler, Budistler, Yunan felsefeciler çok çetin riyazetler yapıp, aylarca aç susuz kalarak sözde nefis tezkiyesi yapıyorlar. Ancak onların bu riyazet ve mücahadeleri, delaleti ve hüsranı boylamalarından başka bir işe yaramamış…
İslam’da en büyük riyazet ve mücahade, şeriata ve Peygamber Efendimizin s.a.v sünnetine uymak, sımsıkı bağlı kalmaktır, işte hakiki riyazet de mücahade de budur…
Allah iyisini bilir…
Kod Adı: Tufan