ES-SEYYİD MUHAMMED BÂHÂEDDİN ET-TAVİLİ
Muhammed Bâhâeddin et-Tavilî (Arapça: الشيخ مُحَمَّدْ بهاء الدين طويلة) Bâhâeddin Nakşibendî, Ebü'l-Bahá veya Bâhâeddin-i Evvel (d. 1836 Tavila, Irak / ö. 1881 Tavila, Irak), 19. yüzyılda yaşamış alim, mutasavvıf ve şair. Osman Sirâceddîn et-Tavilî'nin en büyük oğlu ve halîfesidir.[1] 1836'da, o tarihte Osmanlı sınırları içerisinde olan ve şu an Irak-İran sınırında yer alan Tavila köyünde doğdu.
Nakşibendiyye yüksek yolu usulüne göre yetişen Muhammed Bahâeddîn, genç yaşta İslami ilimleri öğrendi. Zâhirî ve bâtınî ilimleri babasından tahsîl etti. Babası Osman et-Tavilî onun yetişmesi için husûsî gayret gösterdi. Zâhirî ilimlerde derin bir âlim, tasavvuf yolunda yüksek bir velî oldu. Babası hayattayken Ömer Ziyâeddîn, Abdurrahmân Ebü'l-Vefâ ve Ahmed Şemseddîn adındaki kardeşlerinin tâlim ve terbiye işini ve yetiştirme vazîfesini ona verdi. Kardeşleri onun ilim meclisinde ve sohbetlerinde yetişerek her biri üstün zâtlar oldular. Babasının vefâtından sonra insanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlattı ve talebe yetiştirmeye devam etti. Tavîla'daki zaviyeyi büyüterek Tekke'ye dönüştürdü.[2] (Ayrıca Muhammed Alâeddîn ve kardeşi Muhammed Necmeddin de tasavvufî eğitimlerini amcaları Muhammed Bâhâeddin'in yanında almışlardır.)[3]
İran şahı Nasıreddin Şah’ın amcası ve aynı zamanda Abbas Mirza'ın oğlu olan Ferhad Mirza’nın 1869 tarihinde büyük bir ordu ile İran’ın Havraman bölgesi yerel yöneticilerinin üzerine yürümesi, o bölgede çok sayıda mensubu bulunan Muhammed Bâhâeddin et-Tavîli’yi harekete geçirmiştir. Et-Tavîli, İran şahına yazdığı bir mektupla savaşı durdurmak için aracı rolünü üstlenmiştir. Mektubu okuyan Ferhad Mirza, et-Tavîlî’ye başında şu beytin bulunduğu bir mektupla cevap verir[4]:
“Biz ne şeyh tanırız ne de bakarız zahide, bildiğimiz sâkinin yüzü ve cam bade…”
Ferhad Mirza’nın bu satırlarına Muhammed Bâhâeddin de şu beyitle karşılık verir:
“Biz de ne mîr tanırız ne de sultan, ya adil ve ihsan sahibi olursun, ya da kahrolursun heman…”
Halk arasında "İmâmü'l Evliyâ" olarak tanınan Muhammed Bâhâuddin ömrünün sonuna kadar vazifesini yürüttü.[5] 1881 (H.1298) senesi Rebîü'l-evvel ayının beşinci Cuma günü Tavila'da vefât etti. Babasının kabrinin yakınında defnedildi. Vakarlı, kanâatkâr, dünyâya gönül vermeyen, haram ve şüphelilerden şiddetle sakınan bir hayat yaşadı. Arkasında faydalı, edep sâhibi çocuklar bıraktı. Onlar da kendisi gibi ilim ve fazîletin yayılması için çalıştılar.
İrşad vazifesini oğlu Şâh Muhammed Ali Hüsâmeddîn devam ettirdi.
Arapça yazılmış Mir'ât-ül-Kâmil adlı bir eseri vardır.
Kaynakça:
^ Evliyalar Ansiklopedisi 6.cild, s.16
^ Müderris, ‘Ulemâunâ, s. 525
^ Müderris, Ulemaunâ, s. 603
^ Müderris, Yâd-ı Merdân, II, 67
^ Muhsin Müftü, Gevher-i Hakîkat, I, 218
Bedir Haris
Hizirlayolculuk.com